Examples of using "Integral" in a sentence and their turkish translations:
Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.
Doğaçlama cazın ayrılmaz bir parçasıdır.
Seyahat ve toplum önünde konuşma, Tom'un işinin ayrılmaz parçalarıdır.
Özellikle moda tasarımcıları kadınların kıyafetlerine iç cepler eklerken çok zorlandılar.
İntegral ve türev, kalkülüs'te iki ana işlemdir.
Bunu, yaptığımız bilimsel araştırmanın ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.