Examples of using "Jazz" in a sentence and their turkish translations:
O jazz sever.
Ben caz müziği severim.
Eskiden caz çalardım.
Tom cazı seviyor.
O jazz sever.
Mary jazz sever.
Biz jazz severiz.
- Onlar jazz sever.
- Onlar cazdan hoşlanırlar.
Caz, sende dışarıdasın.
Tom caz sever.
Caz füzyon rock ve cazın bir kombinasyonudur.
Tom cazla ilgileniyor.
Modern cazı anlamıyorum.
Tom jazz sevmez.
Tom jazz dinler.
Caz? Adamım, denedim.
Cazı sevmiyorum.
Caz sever misin?
- Tom'un cazdan hoşlandığını biliyorum.
- Tom'un cazı sevdiğini biliyorum.
Tom ve ben ikimiz de cazdan hoşlanıyoruz.
- Hem Tom hem de Mary cazdan hoşlanıyor.
- Hem Tom hem de Mary cazdan hoşlanır.
O, jaza düşkündür.
Sen de jazzdan hoşlanır mısın?
O bana cazı sevdirdi.
Artık jazz çalmıyor musunuz?
Tom cazı severdi.
Onlar Jaza deli oluyorlar.
sonradan geleneksel Caz besteleri için de kullanmış.
Caz müzisyenleri için uzmanlaşmanın bir kanıtı olarak görülüyor.
Bazen caz dinlerim.
Cazın tanımı nedir?
Modern cazı sevmiyorum.
Biraz caz dinleyelim.
Smooth jazz dinlediler.
Cazı seversin, değil mi?
O jaza ilgi duyuyor.
Favori jazz kemancın kim?
Gözde jaz şarkıcın kimdir?
O cazı çok seviyor.
Ben sık sık caz dinlerim.
- Cazla çok ilgileniyorum.
- Cazla çok ilgiliyimdir.
Tom sadece caz dinler.
Tom bir caz müzisyeni.
Tom hâlâ cazdan hoşlanıyor mu?
Hala cazı seviyor musun?
Caz dinlemekten hoşlanırım.
Caz dinlemeyi sever misin?
Modern caz benim mesleğim değil.
O, caz dinlemek için geldi.
- Birçok Amerikalı Jazzla ilgilidir.
- Birçok Amerikalı Caz'a ilgi duyuyor.
Tom'un caz sevdiğini bilmiyordum.
Caz'da en sık rastlanan da dahil olmak üzere.
Çok caz kayıtların var mı?
Tom başarılı bir caz müzisyenidir.
Tom cazı sever, değil mi?
Tom mükemmel bir caz şarkıcısı.
Denedim, bu kadar, caz yok.
Tom, cazla çok ilgileniyor.
Ben onun caz müziği sevdiğini biliyorum.
Tom yerel caz kulüplerinde çaldı.
Tom cazı seviyor ama ben sevmiyorum.
Bir caz müzisyeni gibi yemek yaptı.
Jazz, Avustralya'da icat edilmedi.
Cazdan o kadar çok hoşlanmıyorum.
Tom nasıl caz çalacağını biliyor.
Nasıl caz çalacağımı biliyorum.
Mary caz sever, değil mi?
Tom, cazda bir uzmandır.
Caz dinlemek hoşuna gidiyor mu?
Tom oldukça iyi bir caz saksofon çalar.
Modern caz benim zevkime göre değil.
O da ben de cazdan hoşlanırız.
- O, jazdan hoşlanır, ve ben de.
- O, cazdan hoşlanır; ben de öyle.
En iyi jazz şarkıcıları arasındadır.
O jazz sever, ve ben de öyle.
Genç Japonlar rock ve jazzdan hoşlanır.
- Müzik dinlemeyi severim, özellikle caz.
- Müzik dinlemeyi severim, özellikle de caz.
Bir caz orkestrasında bas gitar çalıyorum.
Dr. Jemison mükemmel bir caz dansçısıdır.
Caz çalmayı severdim.
O, cazı seviyor ve ben de.
Caz ölmedi, sadece komik görünüyor.
Tabii ki caz müziğine aşina idi.
Miles Davis bir Amerikalı caz müzisyeniydi.
Tom cazı seviyor ve ben de seviyorum.
Doğaçlama cazın ayrılmaz bir parçasıdır.
Tom bana cazı sevip sevmediğimi sordu.
Caz konusunda hiç kitabın var mı?
Tom'un caza ilgi duyduğunu bilmiyordum.
akşam yemeğinde, cazda, kokteyllerde veya sohbetlerde değildir.
O klasik müzik seviyor oysa ben cazı tercih ederim.
Swing müzik jazz'ın yeni bir formuydu.
Tom ve Mary bir caz festivaline gittiler.