Examples of using "Hurrying" in a sentence and their turkish translations:
O acele ediyor.
Geldi geçti.
Öğrenciler okula aceleyle gidiyorlar.
O, aceleyle onun başucuna geldi.
Acele etmek hataların yapılmasına yol açar.
Nasıl yemek pişirileceğini öğrenmek için acele ediyorum.
Ben acele etmek için herhangi bir neden görmüyorum.
Çok sayıda insanın top parkına doğru aceleyle gittiğini gördüm.
Acil bir telgraf onu Tokyo'ya aceleyle geri getirdi.
Acele etmen için bir amacın yoksa acele etme.
O elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Onun acelesi vardı.
Kaybolan zamanı telafi etmek için acele ediyorduk.
Fakat insanlar yanımdan hızla geçiyor ve görmemiş gibi yapıyordu.
Ben acele etmek için herhangi bir neden görmüyorum.