Translation of "Bedside" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Bedside" in a sentence and their turkish translations:

- Tom turned off his bedside lamp.
- Tom turned his bedside lamp off.

Tom yatak yanı lambasını kapattı.

I sat by her bedside

Yatağının yanında oturmuş,

She came hurrying to his bedside.

O, aceleyle onun başucuna geldi.

My doctor has an excellent bedside manner.

Benim doktorumun, hastalarına yaklaşım tarzı mükemmeldir.

Dr. Jackson has a good bedside manner.

- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir davranışı var.
- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir tutumu var.
- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir yaklaşımı var.
- Dr Jackson'ın yatmakta olan hastalara karşı iyi bir davranışı var.
- Dr. Jackson'ın hastalarla arası iyidir.

Tom sat at Mary's bedside for hours.

Tom Mary'nin yatak başucunda saatlerce oturdu.

She asked me to come to her bedside.

Yatağının başucuna gelmemi rica etti.

Emet sat at my bedside for ten hours.

Emet on saat yatağımın başında oturdu.

Tom turned on the small lamp on his bedside table.

Tom komodinin üstündeki küçük lambayı açtı.

Tom took his glasses off and put them on the bedside table.

Tom gözlüklerini çıkarıp komodinin üzerine koydu.

I didn't think Tom would make it through the night, so I stayed by his bedside.

Tom'un gece boyunca bunu yapacağını düşünmedim, bu yüzden onun başucunun yakınında kaldım.

He keeps a dream journal by his bedside so he doesn't forget the dreams he has and can analyze them afterwards.

Gördüğü rüyaları unutmamak ve daha sonra analizini yapmak için yatağının yanında bir rüya günlüğü tutuyor.

Before going to bed, a real programmer puts on the bedside table two glasses: one with water to drink during the night, and another empty, in case he won't be thirsty.

Gerçek bir programcı yatmadan önce komodine iki bardak koyar: biri gece boyunca içmek için su dolu ve susamayacağı ihtimaline karşın diğeri boş.