Examples of using "Hangs" in a sentence and their turkish translations:
Kayalık yolun üzerine yuvarlanır.
Uçurum deniz üzerinde duruyor.
Terfi etmem onun kararına bağlı.
Bu, Tom'un takıldığı yer.
Tom kafede takılıyor.
Geceleyin havada asılı ağır bir koku var.
Onun hayatı hakimin kararına bağlı.
Oyunun sonucu onun performansına bağlı.
Tom yerel bara takılır.
Tom her zaman Mary ile takılıyor.
Tom çoğunlukla John ve Mary ile takılır.
Tom Mary ile çoğunlukla hafta sonlarında takılır.
Bence Tom, Mary'yle çok fazla takılıyor.
O yanlış çocuk grubuyla aylak aylak dolaşıyor.
Tom elbiselerini asar, sonra onları rengine göre düzenler.
Elbiselerini asıp renklerine göre düzenler.
Ailemin bir çerçeveli fotoğrafı masamın üstünde asılı.
Daha da kuzeyde... ...karanlık biraz daha uzun sürer.
O, caddede çocuklarla çok takılıyor.
Senin işin bir pamuk ipliğine bağlı.
Publius Scipio'nun akıbeti Ticinus'ta aldığı yaralardan dolayı hala belirsiz.
Er ya da geç, iflaslar başımızın üzerinde asılı ve biz hepimiz dilenciler gibi parasız öleceğiz.
Tom, Mary ile çok takılıyor.