Translation of "Grammar" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Grammar" in a sentence and their turkish translations:

My grammar sucks.

Benim gramerim berbattır.

I'm studying grammar.

Dil bilgisi çalışıyorum.

Her grammar is bad.

Onun dil bilgisi kötü.

Grammar is very difficult.

- Dil bilgisi çok zordur.
- Gramer çok zordur.

I'm studying French grammar.

Fransızca dil bilgisi çalışıyorum.

Grammar Nazis must die!

Gramer Nazileri ölmeli!

My grammar is poor.

Bendeki dil bilgisi zayıftır.

I'm a grammar Nazi.

Ben bir gramer Naziyim.

Grammar is very complicated.

Dil bilgisi çok karmaşık.

I need a grammar guide.

Benim ihtiyacım dil bilgisi kılavuzu.

Try to learn some grammar.

Biraz gramer öğrenmeye çalış.

Esperanto grammar is very simple.

Esperanto dil bilgisi çok basittir.

I have a grammar book.

- Benim bir gramer kitabım var.
- Benim bir dil bilgisi kitabım var.

I'm struggling with French grammar.

Fransızca grameriyle boğuşuyorum.

I've never studied French grammar.

Ben hiç Fransızca dil bilgisi okumadım.

You must study grammar more.

Daha fazla dil bilgisi çalışmalısın.

Yoda's grammar learned you have.

Öğrendiniz gramerini Yoda'nın.

I'm working on the grammar.

- Ben dil bilgisi üzerinde çalışıyorum.
- Ben gramer üzerine çalışıyorum.

- The grammar of Esperanto is very easy.
- The grammar of Esperanto is very simple.

Esperanto dilinin kuralları çok basittir.

I gave him a grammar book.

Ona bir dil bilgisi kitabı verdim.

Grammar is a very complex thing.

- Gramer çok karmaşık bir şey.
- Dil bilgisi çok karmaşık bir şeydir.

I ordered a Turkish grammar yesterday.

Dün bir Türkçe gramer sipariş ettim.

I think French grammar is difficult.

Sanırım Fransızca dil bilgisi zor.

I was never good at grammar.

Ben dilbilgisinde hiç iyi değildim.

Don't be such a grammar Nazi.

Böyle bir dil bilgisi Nazi olmayın.

I have trouble with German grammar.

Almanca dilbilgisi ile ilgili sorunum var.

His grammar and pronunciation are perfect.

Dilbilgin ve telaffuzun kusursuz.

Your grammar and pronunciation are perfect.

Dilbilgin ve telaffuzun mükemmel.

I have trouble with French grammar.

- Fransızca dilbilgisi ile ilgili sorun yaşıyorum.
- Fransızca gramerinde sorun yaşıyorum.

Each language has it's own grammar.

Her dilin kendi dil bilgisi vardır.

- Grammar, which I hate, is good for me.
- Although I really hate grammar, it's useful.

Dil bilgisinden nefret ettiğime rağmen çok yararlı.

I don't understand this confusing grammar question.

Ben bu kafa karıştırıcı gramer sorusunu anlamıyorum.

There are grammar mistakes in this composition.

Bu kompozisyonda dil bilgisi hataları var.

I need to polish up the grammar.

Dilbilgisini düzeltmem gerekiyor.

Mr Hirose teaches the students English grammar.

Bay Hirose öğrencilerine İngilizce dil bilgisi öğretiyor.

I think that French grammar is difficult.

Fransızcanın dilbilgisinin zor olduğunu düşünüyorum.

Chinese grammar is less complicated than Tagalog's.

Çince dil bilgisi Tagalogunkinden daha az karmaşıktır.

I think the Hungarian grammar is difficult.

Macarca dilbilgisinin zor olduğunu düşünüyorum.

The grammar of Esperanto is very easy.

Esperanto'nun grameri çok kolaydır.

And the grammar, it begins to stick too.

ve dil bilgisi de yerleşmeye başlayacak.

Please explain the grammar of 'as may be'.

Lütfen "as may be" nin dilbilgisini açıklar mısın?

He teaches English grammar at a high school.

Lisede İngilizce dil bilgisi öğretir.

I'm having a hard time with French grammar.

Fransızca dilbilgisinden sıkıntı çekiyorum.

I'll bring along a grammar book next time.

Bir dahaki sefere yanımda bir dil bilgisi kitabı getireceğim.

I'm having a hard time with German grammar.

Almanca dil bilgisi ile zor bir zaman yaşıyorum.

In Esperanto there are only 16 grammar rules.

Esparanto'da sadece 16 dil bilgisi kuralı var.

He has a good knowledge of Russian grammar.

O iyi bir Rusça gramer bilgisine sahiptir.

The basic principles of grammar are not so difficult.

Gramerin temel ilkeleri çok zor değil.

And so, I learned my abstract grammar in that way.

soyut dil bilgisini bu şekilde öğrendim.

This is the first time I've ever revised English grammar.

Bu, İngilizce gramerini şimdiye kadar ilk kez bir daha gözden geçirişim.

Hungarian and Turkish are very similar in terms of grammar.

Macarca ve Türkçe dil bilgisi bakımından çok benzerdir.

Tom's grammar is an absolute rebellion against the English language.

Tom resmen İngilizceye tepki olarak doğmuş.

Had to be written in complete sentences and with good grammar;

doğru dilbilgisiyle tam cümleler hâlinde yazılacak,

He has extracted a great many examples from the grammar book.

O, dil bilgisi kitabından pek çok örnek çıkardı.

I don't know who has the highest authority in Japanese grammar.

Japonca dilbilgisinde kimin en yüksek otoriteye sahip olduğunu bilmiyorum.

In my experience, it takes one year to learn French grammar.

Şahsi tecrübem; Fransızca gramerini öğrenmek bir yıl alıyor.

If you don't have the vocabulary, grammar isn't going to help.

Kelime hazinen yoksa, gramer bilginin hiçbir önemi yok.

Every bit of grammar can't be some kind of abstract grammatical code;

Dil bilgisi tamamen soyut dil bilgisel koddan ibaret olamaz.

In grammar and vocabulary, some dialects differ significantly from the standard language.

Dilbilgisinde ve kelime hazinesinde, bazı lehçeler standart dilden önemli ölçüde farklıdır

Grammar Nazis often commit spelling mistakes while criticizing the typos of others.

- Dil bilgisi Nazileri, başkalarının yazım hatalarını eleştirirken sık sık yazım hatası yaparlar.
- Gramer Nazileri başkalarının harf hatalarını eleştirirken sık sık yazım hatası yaparlar.

According to my experience, it takes one year to master French grammar.

Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.

Many people say that learning a foreign language requires mastery of vocabulary and grammar.

Birçok kişi bir yabancı dil öğrenmenin kelime ve gramer ustalığı gerektirdiğini söylüyorlar.

Latin is one of the few languages that requires a good knowledge of grammar.

Latince iyi bir gramer bilgisi gerektiren birkaç dilden biridir.

Right now I'm reading a book that has been written in English about French grammar.

Şu anda Fransızca dil bilgisi hakkında İngilizce yazılmış bir kitabı okuyorum.

I don't want to learn the grammar. But, I do want to know the vocabulary.

Dilbilgisi öğrenmek istemiyorum ama kelime öğrenmek istiyorum.

Shihai is carrying a Chinese grammar book to go to Teacher Wang's place and ask questions.

Shihai bir Çince kitabı alıp Wang öğretmenin yanına gitti ve sorular sordu.

The key to the so-called mastery of any language is bringing the words and grammar to life through context.

Sözde herhangi bir dilin hakimiyetinin anahtarı, kelimeleri ve dilbilgisini bağlama yoluyla hayata geçirmektir.

All natural languages are equally complex--but in different ways. The grammar of Malay is simple, but choices among many superficially equivalent words are dictated by the social status of speaker and hearer.

Bütün doğal diller eşit derecede -fakat farklı şekillerde- karmaşıktır. Malayca dil bilgisi basittir, fakat görünüşte birbirine eşdeğer birçok kelime arasında kişinin tercihi, kendisinin ve dinleyicinin sosyal statüsünden etkilenir.