Examples of using "Gigantic" in a sentence and their turkish translations:
Onun devasa bir iştahı vardır.
O, kocaman bir eve sahip.
O futbol oyuncusu dev gibidir.
Dev gibi bir kuş ona doğru uçarak geldi.
Onun dev gibi yapısı tarafından cüceleştim.
Ağ devasa dinamik bir ağ.
Ülke eşsiz, görkemli ve devasa!
ülke, benzersiz büyük ve devasa.
ve hızla devasa bir git gel olayı gibi sanki
Bürokratlar dev şirketler ile sağlam bağları sürdürürler.
Bakanlık binasındaki dev posterde "cehalet köleliktir!" diyor.
Evren dev bir atom ve her şey ondan etkilenir.
Dubai binalarla ve büyük projelerle doldu; yüzlerce gökdelen, kocaman alışveriş
Dört günlük devasa Leipzig Muharebesi'nde kuzey kesimine komuta
adanın iflası ve bir ayrılan insanların devasa göçü
Son projelerden biri, bu arada, ''Dünyanın Alışveriş Merkezi'' olarak bliniyor,