Translation of "Football" in Turkish

- Everybody loves football.
- Everyone loves football.

Futbolu herkes sever.

I played football.

Ben futbol oynadım.

Let's play football!

Hadi futbol oynayalım!

I play football.

Futbol oynarım.

Tom plays football.

Tom futbol oynar.

I love football.

Futbolu severim.

I like football.

Futbolu severim.

Tom played football.

Tom futbol oynadı.

They're playing football.

Futbol oynuyorlar.

Tom likes football.

Tom futbolu seviyor.

She's playing football.

Futbol oynuyor.

- I am a football player.
- I'm a football player.

Ben bir futbol oyuncusuyum.

- I am fan of football.
- I'm fan of football.

Ben futbol hayranıyım.

- He likes playing football.
- He likes to play football.

O, futbol oynamayı sever.

- She plays soccer.
- She's playing football.
- She plays football.

- O futbol oynar.
- Futbol oynar.

- I'm gonna watch football.
- I'm going to watch football.

Futbol seyredeceğim.

And the biggest fun is making football fields for football

Ve en büyük eğlence olan futbol için futbol sahaları yaptırıyor

- We play football every Saturday.
- Every Saturday we play football.

- Her cumartesi futbol oynarız.
- Her cumartesi futbol oynuyoruz.

- Mary plays soccer.
- Mary plays football.
- Mary is playing football.

Mary futbol oynuyor.

- Tom plays soccer.
- Tom plays football.
- Tom is playing football.

- Tom futbol oynuyor.
- Tom futbol oynar.

- I like football.
- I'm fond of football.
- I like soccer.

- Futbolu severim.
- Ben futbolu seviyorum.

This guy loves football

Bu adam futbolu seviyor

Escobar loves football both

Escobar futbolu hem seviyor

Football is a sport.

Futbol bir spordur.

I'm fond of football.

Futbola düşkünüm.

Let's play football today.

Bugün futbol oynayalım.

You should play football.

Futbol oynamalısın.

I'm crazy about football.

Futbolu çok fazla seviyorum.

Tom's playing football tomorrow.

Tom yarın futbol oynuyor.

We enjoyed playing football.

Biz futbol oynamaktan zevk aldık.

I'm playing football now.

Şimdi futbol oynuyorum.

Tom likes playing football.

Tom futbol oynamayı seviyor.

Let's play some football.

Biraz futbol oynayalım.

Tom loves playing football.

Tom futbol oynamayı sever.

Tom loved playing football.

Tom futbol oynamayı seviyordu.

Guys love playing football.

Çocuklar futbol oynamayı severler.

We played football together.

Biz birlikte futbol oynadık.

She's playing football tomorrow.

- Yarın futbol oynuyor.
- Yarın futbol oynayacak.

Do you like football?

Futbolu sever misin?

Americans call football soccer.

Amerikalılar football'a soccer diyor.

Europeans call soccer football.

Avrupalılar soccer'a football diyor.

Tom knows his football.

- Tom futbolu iyi biliyor.
- Tom futboldan anlıyor.

Can you play football?

Futbol oynayabiliyor musun?

I love playing football.

Futbol oynamayı seviyorum.

I love watching football.

Futbol izlemeyi severim.

All men love football.

Bütün erkekler futbolu sever.

He doesn't like football.

O futbolu sevmez.

You played football yesterday.

Dün futbol oynadın.

You'll play football soon.

Yakında futbol oynayacaksın

Everyone is watching football.

Herkes futbol izliyor.

Tom was playing football.

Tom futbol oynuyordu.

I played football yesterday.

Dün futbol oynadım.

I've always liked football.

Futbolu hep sevdim.

Tom is playing football.

Tom futbol oynuyor.

I like playing football.

Futbol oynamak hoşuma gidiyor.

I hate American football.

Amerikan futbolundan nefret ederim.

And I got a football scholarship to play football in college.

ve üniversitede futbol oynamak için bir burs aldım.

- We are playing football this afternoon.
- We're playing football this afternoon.

Biz bu öğleden sonra futbol oynuyoruz.

- I like football.
- I love football.
- I love soccer.
- I like soccer.

- Futbolu severim.
- Futbolu seviyorum.
- Ben futbolu seviyorum.

I used to play football,

Eskiden futbol oynardım

Because this guy loves football

Çünkü bu adam futbolu çok seviyor

They want to play football

Futbol oynamak istiyorlar

Football is an old game.

Futbol eski bir oyundur.

Football is my favorite game.

Futbol en sevdiğim oyundur.

He prefers football to baseball.

O, futbolu beyzbola tercih eder.

I'm on the football team.

Ben futbol takımındayım.

Football means everything to Tom.

Futbol Tom için her şey demektir.

My favourite game is football.

Benim gözde oyunum futboldur.

Football is an exciting sport.

Futbol heyecan veren bir spordur.

Tom likes football and music.

Tom futbol ve müzikten hoşlanır.

Germany has good football players.

Almanya'nın iyi futbolcuları vardır.

I play football every day.

Her gün futbol oynarım.

They play football after school.

Okuldan sonra futbol oynuyorlar.

Tom got muddy playing football.

Tom futbol oynarken çamurlandı.

Tom loves to play football.

Tom futbol oynamayı sever.

Tom likes football a lot.

Tom futbolu çok sever.

I'm not interested in football.

Futbolla ilgilenmiyorum.

I want to play football.

Futbol oynamak istiyorum.

Ken plays football every day.

Ken her gün futbol oynuyor.

I'm crazy about American football.

Amerikan futboluna bayılırım.

I'm watching the football game.

Futbol maçını izliyorum.

I used to coach football.

Ben futbol çalıştırırdım.

Ken is a football player.

Ken bir futbol oyuncusu.

Our football team defended well.

Futbol takımımız iyi savunma yaptı.

Football is my favorite sport.

- Futbol - benim en sevdiğim spor.
- Futbol benim en sevdiğim spordur.

I'm a big football fan.

Ben büyük bir futbol hayranıyım.

I just don't like football.

Sadece futboldan hoşlanmıyorum.

He loves to play football.

Futbol oynamayı sever.

I joined the football team.

Futbol takımına katıldım.

Are you interested in football?

Futbolla ilgileniyor musun?

Tom insisted on watching football.

Tom futbol izlemede ısrar etti.

Tom is a football player.

Tom bir futbol oyuncusudur.

That football player is gigantic.

O futbol oyuncusu dev gibidir.

He likes football a lot.

O futbolu çok sever.