Translation of "Flying" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Flying" in a sentence and their turkish translations:

You're flying, basically.

Resmen uçuyorsun.

I hate flying.

Uçmaktan nefret ediyorum.

Tom hates flying.

Tom uçmaktan nefret eder.

Flying is fun.

- Uçmak keyiflidir.
- Uçmak eğlencelidir.
- Uçmak zevklidir.

The flying squirrel came flying down from the tree.

Uçan sincap ağaçtan aşağıya uçarak geldi.

- I'm afraid of flying.
- I am afraid of flying.

Ben uçmaktan korkuyorum.

- Tom passed with flying colors.
- Tom passed with flying colours.

Tom sınavdan yüksek not alarak geçti.

Well, another flying vessel.

Bir diğer uçan araç.

Japanese flags were flying.

Japon bayrakları dalgalanıyordu.

I'm flying to Germany.

- Ben Almanya'ya uçuyorum.
- Ben uçakla Almanya'ya gidiyorum.

Do you like flying?

Uçmayı sever misin?

Flying is too expensive.

Uçmak fazla pahalı.

No flying from fate.

Kaderden kaçılmaz.

Look! A flying cockroach!

Bak! Uçan bir hamam böceği!

I've never enjoyed flying.

Uçmaktan hiç zevk almadım.

Sparks were flying everywhere.

Kıvılcımlar her yerde uçuyordu.

I don't like flying.

Uçmaktan hoşlanmam.

- We are flying above the clouds.
- We're flying above the clouds.

Biz bulutların üstünde uçuyoruz.

- I'm not afraid of flying.
- I have no fear of flying.

Uçmaktan korkmam.

I know that you're afraid of flying, but flying is not dangerous.

Uçmaktan korktuğunu biliyorum ama uçmak tehlikeli değil.

An airplane is flying overhead.

Havada bir uçak uçuyor.

The birds are flying around.

Çevrede kuşlar uçuyorlar.

Flying kites can be dangerous.

Uçurtmalar uçurmak tehlikeli olabilir.

I've seen a flying saucer.

Ben bir uçan daire gördüm.

Tom is flying in tonight.

Tom bu gece uçacakla gelecek.

Tom is afraid of flying.

Tom uçmaktan korkuyor.

The children were flying kites.

Çocuklar uçurtma uçuruyorlardı.

I'm flying to Hanoi tomorrow.

Ben yarın Hanoi'ye uçuyorum.

Migrating birds are flying south.

Göç eden kuşlar güneye uçuyorlar.

I'm flying to Boston tomorrow.

Yarın Boston'a uçuyorum.

I'm flying back to Boston.

Ben Boston'a geri uçuyorum.

The children are flying kites.

Çocuklar uçurtma uçuruyorlar.

We're flying to Boston tomorrow.

Yarın Boston'a uçuyoruz.

I'll be flying to Boston.

- Boston'a uçuyor olacağım.
- Boston'a uçacağım.

The birds are flying south.

Kuşlar güneye uçuyor.

I dreamed I was flying.

Uçtuğumu hayal ettim.

He's good at flying kites.

O, uçurtmaları uçurmada iyidir.

Flying a helicopter isn't easy.

Bir helikopteri uçurmak kolay değildir.

Tom is flying a kite.

Tom bir uçurtma uçuruyor.

Tom is a flying instructor.

Tom bir uçuş eğitmenidir.

Where are the flying cars?

Uçan arabalar nerede?

The geese are flying south.

Kazlar güneye uçuyor.

- I know you're afraid of flying.
- I know that you're afraid of flying.

- Uçmaktan korktuğunu biliyorum.
- Uçak korkunun olduğunu biliyorum.

- I prefer traveling by train to flying.
- I prefer travelling by train to flying.

Trenle gitmeyi, uçakla gitmeye tercih ederim.

The Northern flying squirrel is the only species of flying squirrel in North America.

Kuzeyden uçan sincap Kuzey Amerika'da uçan tek sincap türüdür.

- Tom passed the exam with flying colors.
- Tom passed the test with flying colors.

Tom sınavdan yüksek not aldı.

But they were flying like men.

erkekler gibi uçuyorlardı.

flying past all those big people

tüm o büyük insanların yanından hızlıca geçmek

The helicopter is flying very low.

Helikopter şimdi çok alçaktan uçuyor.

Swallows are flying in the sky.

Kırlangıçlar gökyüzünde uçuyor.

UFO stands for unidentified flying object.

UFO tanımlanamayan uçan nesne anlamına gelir.

He is flying to Paris tomorrow.

O, yarın Paris'e uçuyor.

Birds are flying in the air.

Kuşlar havada uçuyorlar.

Cranes flying low indicate warm weather.

Düşük uçan turnalar sıcak havayı gösterir.

Tom is flying to Boston tomorrow.

Tom yarın Boston'a uçuyor.

Northern flying squirrels nest inside trees.

Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar.

Petals are flying in the wind.

Çiçek yaprakları rüzgarda uçuyor.

Flying a kite can be dangerous.

Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir.

I saw a helicopter flying overhead.

Havada uçan bir helikopter gördüm.

Bees are flying among the flowers.

Arılar çiçeklerin ortasına uçar.

He's flying on a winged horse.

O kanatlı bir atın üzerinde uçuyor.

I heard a helicopter flying overhead.

Başımın üzerinde uçan bir helikopter duydum.

In the street, flags are flying.

Sokakta, bayraklar uçuyor.

That plane is flying too low.

O uçak çok alçaktan uçuyor.

I saw some birds flying away.

Uçarak uzaklaşan bazı kuşlar gördüm.

The sea gulls are flying low.

Deniz martıları alçaktan uçuyor.

A flock of birds is flying.

Bir kuş sürüsü uçuyor.

We are flying over the Pacific.

Biz Pasifik üzerinde uçuyoruz.

I have no fear of flying.

Benim uçma korkum yok.

I was flying, like the wind.

Ben rüzgar gibi uçuyordum.

Flying causes a lot of pollution.

Uçmak çok kirliliğe neden olur.

Where are all the flying cars?

Bütün uçan arabalar nerede?

Layla saw the plane flying around.

Leyla etrafta uçan uçağı gördü.

I'm flying to Boston tomorrow morning.

Yarın sabah Boston'a uçuyorum.

We're flying to Boston on Monday.

Pazartesi günü Boston'a uçuyoruz.

Tom is flying back to Boston.

Tom uçakla Boston'a dönüyor.

An eagle flying freely in the auditorium,

oditoryumda özgürce uçan bir kartal

"Last night I saw a flying saucer.

''Dün gece bir uçan daire gördüm.

Would they be flying Sheryl to Cannes?

Sherly'i Cannes'a uçuruyor olurlar mıydı?

Several birds were flying in the air.

Birkaç kuş havada uçuyordu.

Human beings succeeded in flying into space.

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.

A gigantic bird came flying toward him.

Dev gibi bir kuş ona doğru uçarak geldi.

Our plane was flying above the clouds.

Uçağımız bulutların üzerinde uçuyordu.

A couple of swallows are flying overhead.

Birkaç kırlangıç havada uçuyor.

On that day, Japanese flags were flying.

O gün, Japon bayrakları dalgalanıyordu.

The ship was flying the American flag.

Gemi bir Amerikan bayrağı dalgalandırıyordu.

A UFO is flying in the sky.

Bir UFO gökyüzünde uçuyor.

A bird was flying in the sky.

Gökyüzünde bir kuş uçuyordu.

The plane is flying above the clouds.

Uçak bulutların üzerinde uçuyor.

A plane is flying above the city.

Şehrin üzerinde bir uçak uçuyor.

We are flying to Germany on Sunday.

Biz pazar günü Almanya'ya uçuyoruz.

This year, we'll be flying to Thailand.

Bu yıl Tayland'a uçacağız.

Have you ever seen a flying elephant?

- Hiç uçan bir fil gördün mü?
- Hiç uçan bir fil gördünüz mü?

An eagle is flying in the sky.

Gökyüzünde bir kartal uçuyor.

The birds chirp loudly while flying rapidly.

Kuşlar hızla uçarken yüksek sesle cıvıltı yaparlar.

A baseball came flying through the window.

Bir beyzbol topu pencereden uçarak geldi.