Examples of using "Appetite" in a sentence and their turkish translations:
Aniden iştahımı kaybettim.
Tom'un obur bir iştahı var.
Tom'un iştahı iyiydi.
İştahımı kaybettim.
İştahım büyüktü.
- İştahım yok.
- Canım istemiyor.
İştahını kaçırma.
İştahım iyiydi.
- Bugün iyi bir iştahım var.
- Bugün, iyi bir iştahım var.
Son zamanlarda çok iştahım yok.
Onun iyi bir iştahı var.
Tom acıktı.
Kötü bir iştahım var.
Benim olağanüstü bir iştahım var.
Benim iştahım özellikle büyük.
İyi bir iştahım var.
Onun devasa bir iştahı vardır.
Benim anormal bir iştahım var.
Lezzetli yemek iştah uyandırır.
Aniden iştahımı kaybettim.
Aniden iştahımı kaybettim.
Oldukça iyi iştahın var.
Tom'un doyumsuz bir iştahı vardır.
Hemen hemen hiç iştahım yok.
Tom'un büyük bir iştahı var.
Tom'un iyi bir iştahı var.
Bugün iştahım yerinde.
Bugün iyi bir iştahım var.
İyi bir iştahım yok.
Bugün, iyi bir iştahım var.
Son zamanlarda hiç iştahım yok.
Oğlanın iştahı yoktu.
Bu sabah onların iyi iştahı var.
Bir erkek çocuğunun iştahı çok hızlı büyür.
Tom'un her zaman iyi bir iştahı var.
- Çok iştahım yok.
- Çok iştahlı değilim.
Sayende iştahımı kaybettim.
İyi bir iştah iyi bir sostur.
- Bugünlerde iştahsızım.
- Bu aralar iştahım yok.
Bu sabah iyi bir iştahım var.
İştahınıza geri sahip olduğunuzu görüyorum.
Bu sabah onların iyi bir iştahları var.
Tom'un macera için büyük bir iştahı vardır.
Sağlıklı bir iştahın olduğunu biliyorum.
İştahımı kaybetmiş gibi görünüyorum.
Dan'ın şiddete karşı doymak bilmeyen bir iştahı vardı.
Onun bu sabah iyi bir iştahı var.
İştahınızı büyük bir akşam yemeği için saklayın.
İştahının geri döndüğünü görüyorum.
Tom'un çok fazla iştahı yok.
Macera için büyük bir iştahı var.
Hiç kimsenin fazla bir iştahı yoktu.
Tom'un fazla bir iştahı yoktu.
mavi rengi iştahınızı bastırıyor.
Hayata karşı inanılmaz bir iştahım vardı,
Tom'un hastalığından dolayı hiç iştahı yoktu.
Sıcaktan dolayı hiç iştahı yoktu.
Uzun yürüyüş ona iyi bir iştah verdi.
Bugün fazla iştahım yok.
- Hastalığı yüzünden iştahsızdı.
- Hasta olduğu için iştahı kaçıktı.
- Hastalığından dolayı iştahı yoktu.
Taze ıstakozun görünümü iştahımı açtı.
Hiç iştahım yok.
Egzersiz eksikliği nedeniyle çok az iştahım var.
Tom sıcak hava dalgası nedeniyle iştahını kaybetti.
Balık ya da et için iştahım yok.
Biraz yürüyüş kahvaltı için iyi bir iştah verecektir.
İştah yemek ile geliyor, ancak susuzluk içme ile gidiyor.
- Keşke iştahımı nasıl kontrol edebileceğimi anlayabilsem.
- Keşke iştahımı nasıl kontrol edeceğimi anlayabilsem.
Hâlâ yavrularını emziren ve kendi iştahı da epey açık olan dişi...
Videomuz sizi Apollo Programı hakkında daha fazla bilgi edinme isteği
Onlar yolcu hanına girdi ve üçü masaya yerleşti fakat onlardan hiçbirinin iştahı yoktu.