Examples of using "Fountain" in a sentence and their turkish translations:
Çeşme orada.
Yeni dolma kalemimi kaybettim.
Çeşmeye gidebilir miyim?
Lisan iletişimin çeşmesidir.
Oğlan çeşmeye düştü.
Yeni bir dolma kalem satın aldım.
Adam bir bilgi kaynağıydı.
Bu çeşmenin suyu temizdir.
Dolmakalemle yazmayı severim.
Tom çeşmeden bir su içti.
Güzel bir altın dolmakalemim var.
İstasyonun önünde bir çeşme vardır.
Babam bana yeni bir dolma kalem verdi.
Tenis kortu yanında bir çeşme var.
Parktaki çeşmenin etrafında koştuk.
Yanınızda bir dolmakaleminiz var mı?
Bu çeşmedeki su çok soğuk.
O, mektubu bir dolma kalemle yazdı.
Çeşme çok renkli ışıklarla aydınlatılıyor.
Bu çeşme 18. yüzyılda inşa edilmiş.
Sırayla çeşmeden su içtiler.
diyorlar ki "Hep birlikte çeşmeye kadar koşacağız Kalben,
Çeşmeye kadar gerçekten Usain Bolt gibi koşuyorum
İnsanlar Gençlik Çeşmesini arıyorlar.
Bu çeşmenin suyu, içmek için güvenlidir.
Bahçemde bir çeşme yapmak istiyorum.
Dolma kalemim yenidir.
Henüz kimse gençlik çeşmesini bulamadı.
Orada çeşme ve burada metro var.
Şimdi çocuk zaten pınara düştü.
Tom su içmek için bir çeşmede durdu.
Kentin ortasında bir çeşme var.
Tom şimdi çeşmenin yakınında Mary ile sohbet ediyor.
Paris'te satın aldığım bu dolma kalemdi.
Dolma kalemimi kaybettim. Yarın bir tane satın almak zorundayım.
Bir dolma kaleme ihtiyacın varsa, sana bir tane ödünç veririm.
Bu caminin avlusunda mermerden yapılma büyük bir şadırvan var.
- Bindiğin dalı kesme.
- Yediğin kaba pisleme.
Bu dolmakalem şimdiye kadar kullandığım herhangi biri kadar iyi.
Yani çeşmeye koşarken benimle birlikte koşabilecek insanları aradım.
Çeşmenin önünde duran küçük bir erkek grubu vardı.
Genç bir kadın çeşmenin önünde şarkı söyleyip gitar çalıyordu.
Çeşmenin önünde gitarıyla kendine eşlik eden genç bir kadın vardı.
Yılın moda kelimesi "dijital": dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler.
Bir gün çeşmenin çevresindeyken fakir bir kadın içecek bir şey istemek için bana geldi.