Translation of "Fooling" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Fooling" in a sentence and their turkish translations:

- Stop fooling around!
- Stop fooling around.

- Etrafta oyalanmayı bırak!
- Kendini oyalamayı bırak.

- You're not fooling anybody.
- You're not fooling anyone.

Kimseyi kandırmıyorsun.

- Tom isn't fooling anybody.
- Tom isn't fooling anyone.

Tom kimseyi kandırmıyor.

Nasa's fooling people

Nasa'nın insanları kandırarak

You're fooling yourself.

Sen kendini kandırıyorsun.

Quit fooling around.

Aylaklık etmekten vazgeç.

- You're not fooling anyone, Tom.
- You aren't fooling anyone, Tom.

Hiç kimseyi kandırmıyorsun, Tom.

You aren't fooling me.

- Beni enayi yerine koymuyorsun.
- Beni kandırmıyorsun.
- Beni enayi yerine koymuyorsunuz.
- Beni kandırmıyorsunuz.

Let's stop fooling ourselves.

Kendimizi kandırmayı bırakalım.

I'm not fooling anybody.

Kimseye hile yapmıyorum.

Tom isn't fooling me.

Tom beni kandırmıyor.

Maybe I'm fooling myself.

Belki kendimi kandırıyorum.

I'm not fooling around.

Ben aylak aylak dolaşmıyorum.

- You aren't fooling anybody, are you?
- You're not fooling anybody, are you?

Kimseyi kandırmıyorsun, değil mi?

I'm done fooling around now.

Artık aylak aylak dolaşmaktan bıktım.

I was just fooling around.

Sadece aylak aylak dolaşıyordum.

- You're not fooling anybody, except maybe Tom.
- You aren't fooling anybody, except maybe Tom.

Kimseyi kandırmıyorsun, belki Tom hariç.

Tell Tom to stop fooling around.

Tom'a aylak aylak dolaşmayı bırakmasını söyle.

We can't keep on fooling ourselves.

Kendimizi kandırmaya devam edemeyiz.

You're not fooling me, you know.

Bana aptalca davranmıyorsun, biliyorsun.

Who do you think you're fooling?

Kimi kandırdığını düşünüyorsun?

Stop fooling around and help me!

Tembellik etmeyi bırak ve bana yardım et.

- You're not fooling anyone, Tom. We know it's you.
- You aren't fooling anyone, Tom. We know it's you.

- Kimse yemiyor Tom. Senin olduğunu biliyoruz.
- Kimseyi kandırdığın yok Tom. Sensin, biliyoruz.

Do you really think that you're fooling anybody?

Gerçekten herhangi birini kandırdığını düşünüyor musun?

- You're fooling yourself.
- You are deceiving yourself.
- You're deceiving yourself.

Kendini kandırıyorsun.

Stop fooling around and help me pick this mess up!

Aylak aylak dolaşmayı bırak ve bu pisliği toplamama yardım et.

- Tom is fooling himself.
- Tom is making a fool of himself.

Tom kendini aptal yerine koyuyor.

Mary and I, who are twins, would amuse ourselves by exchanging identities and fooling everyone.

İkiz olan Mary ve ben kimlikleri değiştirerek ve herkesi kandırarak kendimizi eğlendirirdik.

Mary and I, who are twins, used to amuse ourselves by exchanging identities and fooling everyone.

İkiz olan Mary ve ben kimliklerimizi değiştirerek ve herkesi kandırarak kendimizi eğlendirirdik.