Examples of using "Fishes" in a sentence and their turkish translations:
Balıklar nasıl yüzeceğini bilir.
Tom genellikle iskeleden balık tutar ama bazen kıyıdan balık tutar.
O bir dağ deresinde balık tutar.
Gölet çeşitli küçük balıklarla doluydu.
Nehirde birçok turuncu balık vardır.
O neredeyse her gün nehre gidip balık avlıyor.
Onları kutsadı ve, "Verimli olun, çoğalın" dedi, "Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşamaktadır.
Yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümü sizden korkup ürkecek. Yeryüzündeki bütün canlılar, denizdeki bütün balıklar sizin yönetiminize verilmiştir.
Tanrı, "İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım" dedi, "Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun."