Translation of "Swim" in Turkish

- He can't swim.
- He cannot swim.

O yüzemez.

If you want to swim, swim.

Yüzmek istiyorsan, yüz.

Let's swim.

- Hadi yüzelim.
- Yüzelim.

Just swim.

Sadece yüz.

We'll swim.

Yüzeceğiz.

I'll swim.

Yüzeceğim.

Don't swim.

Yüzme.

I swim.

Yüzerim.

- I'm able to swim.
- I can swim.

- Yüzebilirim.
- Yüzme biliyorum.

You can swim, but I can't swim.

Sen yüzebilirsin fakat ben yüzemem.

- He can't swim.
- He cannot swim.
- He doesn't know how to swim.

O yüzemez.

- You cannot swim here.
- You can not swim here.
- You can't swim here.

- Siz burada yüzemezsiniz.
- Sen burada yüzemezsin.

"When do you swim?" "I swim in July."

"Ne zaman yüzersin?" "Temmuzda yüzerim."

- Tom can swim.
- Tom knows how to swim.

Tom yüzebilir.

- Can you swim?
- Are you able to swim?

Sen yüzebiliyor musun?

- Can Tom swim?
- Is Tom able to swim?

Tom yüzebilir mi?

- Can rabbits swim?
- Are rabbits able to swim?

Tavşanlar yüzebilir mi?

- Mary can swim.
- Mary knows how to swim.

Mary yüzebilir.

- You cannot swim here.
- You can't swim here.

- Burada yüzmemen gerekiyor.
- Burada yüzemezsin.

- Tom wasn't able to swim.
- Tom couldn't swim.

Tom yüzemiyordu.

- Tom isn't going to swim.
- Tom won't swim.

Tom yüzmeyecek.

- Tom can't swim.
- Tom is not able to swim.
- Tom isn't able to swim.

Tom yüzemez.

Dogs can swim.

Köpekler yüzebilir.

You may swim.

Yüzebilirsin.

Fish gotta swim.

Balık yüzmeden olmaz.

I can't swim.

- Ben yüzemem.
- Yüzemem.

I can swim.

Yüzebilirim.

You can't swim.

Sen yüzemiyorsun.

Tom couldn't swim.

Tom yüzemedi.

Can you swim?

Yüzme biliyor musunuz?

Don't swim here.

Burada yüzmeyin.

Mary cannot swim.

Mary yüzemez.

Did Tom swim?

Tom yüzdü mü?

Can't you swim?

Yüzemiyor musun?

Rabbits can swim.

Tavşanlar yüzebilirler.

She can swim.

- O yüzebilir.
- Yüzebilir.
- Yüzme biliyor.

Emily can swim.

Emily yüzebilir.

Try and swim!

Yüzmeye çalış!

He can swim.

O yüzebilir.

Mary can swim.

Mary yüzebilir.

Tom can swim.

Tom yüzebilir.

We'll swim tomorrow.

Yarın yüzeceğiz.

Tom didn't swim.

Tom yüzmedi.

Did you swim?

Yüzdün mü?

Let Tom swim.

Tom'un yüzmesine izin ver.

I don't swim.

Ben yüzmem.

Will you swim?

- Yüzecek misin?
- Yüzer misin?

Let me swim.

Yüzmeme izin ver.

We both swim.

İkimiz de yüzeriz.

I never swim.

Ben asla yüzmem.

Let's not swim.

Yüzmeyelim.

We don't swim.

Biz yüzmüyoruz.

I still swim.

Ben hâlâ yüzüyorum.

We can swim.

Biz yüzebiliriz.

We never swim.

Biz asla yüzmeyiz.

We won't swim.

Biz yüzmeyeceğiz.

I won't swim.

Ben yüzmeyeceğim.

They can't swim.

Onlar yüzemez.

I didn't swim.

Ben yüzmedim.

They won't swim.

Onlar yüzmeyecek.

Can't Tom swim?

Tom yüzemez mi?

Let's swim here.

Hadi burada yüzelim.

Don't you swim?

Sen yüzmüyor musun?

Tom doesn't swim.

Tom yüzmüyor.

Can we swim?

Yüzebilir miyiz?

May I swim?

Yüzebilir miyim?

I swim regularly.

Düzenli şekilde yüzerim.

She can't swim.

O yüzemez.

- Tom couldn't swim.
- Tom didn't know how to swim.

Tom nasıl yüzeceğini bilmiyordu.

- Tom doesn't know how to swim.
- Tom can't swim.

Tom yüzemez.

- He learned how to swim.
- He learned to swim.

O, yüzmeyi öğrendi.

- You can not swim here.
- You can't swim here.

Sen burada yüzemezsin.

- They say that they'll swim.
- They say they'll swim.

Yüzeceklerini söylüyorlar.

- He cannot swim a mile.
- He can't swim a mile.

O, bir mil yüzemez.

- I cannot swim at all.
- I can't swim at all.

Ben hiç yüzemem.

The best way to learn to swim is to swim.

Yüzmeyi öğrenmenin en iyi yolu yüzmektir.

- Take him for a swim.
- Take her for a swim.

Onu yüzmeye götür.

- Who will swim most quickly?
- Who will swim the fastest?

Kim en hızlı yüzecek?

- Are you still able to swim?
- Can you still swim?

Hâlâ yüzebiliyor musun?

- He is able to swim well.
- She can swim well.

- İyi yüzebiliyor.
- İyi yüzme biliyor.

- Tom is not yet able to swim.
- Tom can't swim yet.
- Tom isn't yet able to swim.

Tom henüz yüzemiyor.

Can you swim across?

Buradan yüzerek geçebilir misiniz?

You may swim now.

Şimdi yüzebilirsin.