Translation of "Various" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Various" in a sentence and their turkish translations:

He's collecting various data.

O çeşitli veriler topluyor.

There were various delicacies.

Çeşitli lezzetler vardı.

I heard various opinions.

Çeşitli görüşler duydum.

He collected various information.

Değişik bilgiler topladı.

Various methods are possible.

Çeşitli yöntemler mümkündür.

Various sizes are available.

Çeşitli boylar mevcuttur.

Diplomats are allowed various privileges.

Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır.

We talked about various topics.

Biz değişik başlıklarda konuştuk.

They talked about various subjects.

- Çeşitli konular hakkında konuştular.
- Muhtelif konular hakkında konuştular.

This sentence has various meanings.

Bu cümlenin çeşitli anlamları var

Epilepsy can have various causes.

Epilepsinin farklı sebepleri olabilir.

Tom has various bank accounts.

Tom'un çeşitli banka hesapları var.

I have seen various difficulties.

Ben çeşitli zorluklar gördüm.

I like learning various languages.

Farklı dilleri öğrenmeyi seviyorum.

They come in various shapes.

Onlar çeşitli şekillerde gelir.

They come from various countries.

Onlar çeşitli ülkelerden geliyorlar.

I started volunteering for various organizations

Avrupa'daki genç Müslümanlar için çalışan

Talking to various doctors and counselors,

doktorlarla, danışmanlarla konuştum,

The 1990's saw various incidents.

- 1990'lar çeşitli olayları gördü.
- 1990'lar muhtelif hadiseleri gördü.

Bob found various kinds of nuts.

Bob çeşitli fındık türleri buldu.

An abortion can have various causes.

Kürtajın çeşitli nedenleri olabilir.

She kept various kinds of pets.

O, çeşitli evcil hayvanlar besledi.

They are manufactured in various sizes.

Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir.

Emily has friends from various countries.

Emily'nin çeşitli ülkelerden arkadaşları var.

Children are open to various influences.

Çocuklar çeşitli etkilere açıktırlar.

We must examine the various aspects.

Çeşitli yönleri incelemeliyiz.

Erection problems can have various causes.

Ereksiyon problemlerinin çeşitli nedenleri olabilir.

The company deals in various goods.

Şirket çeşitli malların ticaretini yapar.

There are various kinds of coffee.

Çeşitli türlerde kahve vardır.

Sami met Muslims from various countries.

Sami değişik ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.

Tom met people from various countries.

Tom çeşitli ülkelerden insanlarla tanıştı.

He studied in various Islamic schools.

Çeşitli medreselerde eğitim gördü.

Air is a mixture of various gases.

Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.

We studied Greek culture from various aspects.

Çeşitli yönleriyle Yunan kültürünü inceledik.

There were various objects in the room.

Odada çeşitli nesneler vardı.

His abilities were very great and various.

Onun yetenekleri çok mükemmeldi ve farklıydı.

He tried to unify the various groups.

Çeşitli grupları birleştirmeye çalıştı.

Adherents of various religions live in Belarus.

Belarus'ta çeşitli dinlerin taraftarları yaşıyor.

Japan imports various raw materials from abroad.

- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.

Various types of philosophy originated in Greece.

Felsefenin çeşitli türleri Yunanistan'da oluşmuştur.

Tom and I talked about various things.

Tom ve ben çeşitli şeyler hakkında konuştuk.

He had various experiences in his life.

Onun, hayatında çeşitli deneyimleri vardı.

Oil is necessary to run various machines.

Yağ çeşitli makinelerin çalıştırılabilmesi için gereklidir.

This room is used for various purposes.

Bu oda birçok amaçla kullanılır.

Sami met Muslims from various Muslim countries.

Sami farklı farklı Müslüman ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.

Sami considered various plans to murder Layla.

Sami, Leyla'yı öldürmek için çeşitli planlar düşünüyordu.

- How do you say "ninety-seven" in various languages?
- How do you say 97 in various languages?

- Çeşitli dillerde 97'yi nasıl söylersin?
- Çeşitli dillerde "doksan yedi"'yi nasıl söylersin?

And he would study and memorize various plays,

oyunlara çalışır ezberlerdi, Measure for Measure,

There are various ways of enduring the pain.

- Acıya dayanmanın birçok çeşit yolu var.
- Acıya katlanmanın birçok yolu var.

The pond was alive with various tiny fishes.

Gölet çeşitli küçük balıklarla doluydu.

She has tried various methods of slimming down.

O zayıflamanın çeşitli yöntemlerini denedi.

For various reasons, the departure will be postponed.

Çeşitli nedenlerle kalkış ertelenecek.

This lake abounds in various kinds of fish.

Bu gölde çeşitli balıklar var.

Tom showed Mary various ways to do that.

Tom, Mary'ye bunu yapmak için çeşitli yollar gösterdi.

She'd deliberately send me to various types of schools.

Beni çok çeşitli okullara gönderdi.

You see, because of various issues like land entitlements,

Toprak üzerindeki hak sahiplikleri, kira sözleşmeleri

various regions succeeded in providing large quantities of products

büyük miktarlarda ürün temin etmeyi ve dağıtmayı

Speaking of dictionaries, I have benefited from various kinds.

Sözlüklerden hazır bahsetmişken, benim çeşitli sözlüklerden istifade etmişliğim var.

She was mimicking the various people in our office.

- O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu.
- Bürodaki çeşitli insanları taklit ederdi.

They sell various kinds of goods at that store.

Onlar o mağazada çeşitli mallar satmaktadır.

In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.

There are various kinds of candy in that bowl.

O kasede değişik türde şekerleme var.

The children collect seeds of various shapes and colours.

Çocuklar çeşitli şekil ve renklerde tohum toplarlar.

There are various ways to take care of the problem.

Sorunla ilgilenmek için çeşitli yollar vardır.

Tom has battled depression at various periods in his life.

Tom hayatında çeşitli dönemlerde depresyonla mücadele etti.

Light waves travel through space and various kinds of materials.

Işık dalgaları uzayda ve farklı türde malzemelerde yolculuk ederler.

Tom has donated a lot of money to various charities.

Tom çeşitli hayır kurumlarına çok para bağışladı.

In spite of their various differences, Joan and Ann are friends.

Çeşitli farklarına rağmen Joan ve Ann arkadaşlar.

- We talked about cabbages and kings.
- We talked about various things.

Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.

Finally I have contributed 10,000 sentences, in various languages, to Tatoeba.

Nihayet Tatoeba'ya değişik dillerde 10,000 cümle katkıda bulundum.

His pictures are on display in various European and American museums.

Fotoğrafları çeşitli Avrupa ve Amerika müzelerinde gösterimdedir.

I planted various fruit trees on my property three years ago.

Üç yıl önce arazimde çeşitli meyve ağaçları diktim.

It can be said that Armenians are a mixture of various races.

Ermenilerin çeşitli ırkların bir karışımı olduğu söylenebilir.

We provide legal advice and strategy recommendations to various public relation campaigns.

Çeşitli halkla ilişkiler kampanyalarına hukuki tavsiye ve strateji önerileri sunuyoruz.

- I bought many types of cloth.
- I bought various pieces of cloth.

Ben çeşitli kumaş parçaları satın aldım.

For various reasons, it has not been possible to do that quickly.

Çeşitli nedenlerden dolayı onu çabucak yapmak mümkün olmadı.

10,000 were emirs' mamluks, and 10,000 were more regular troops of various origins.

10 bin tanesi Emirlerin Memlükleriydi ve 10 bini ise değişik kökenlerden gelen normal birliklerdi.

Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.

Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.

Wallachia and Bohemia joined too, as did the Teutonic Knights and various German princes,

Eflak ve Bohemya'nın yanı sıra Toton'un şövalyeleri ve çeşitli Alman prenslerinin yanı sıra Napoli, Aragon, Kastilya, Portekiz Krallığı, İsviçre Konfederasyonu, Savoie Dükalığı, Polonya ve Moldova'dan şövalyeler de katıldı.

Through television we can learn various things which we cannot actually see or hear.

Televizyondan gerçekte göremediğimiz ya da duyamadığımız değişik şeyler öğrenebiliriz.

This point they were including various specialized pockets for all different types of objects.

noktada birden farklı eşya için farklı şekillerde cepler ekleniyordu.

Religion played a very important role in creating the various calendars still in use.

Din hala kullanımda olan çeşitli takvimleri yaratmada çok önemli bir rol oynamıştır.

Tom came up with various ideas on how to make his business more successful.

Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.

Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.

When he became drunk, he was quite an interesting priest, and he talked about various things.

O sarhoş olduğunda, oldukça ilginç bir rahipti ve değişik şeyler hakkında konuştu.

There are a lot of people who find themselves in such a situation for various reasons.

Çeşitli nedenlerle kendilerini böyle bir durumda bulan birçok insan var.

In my daily life I take care in various ways of my body so as not to damage my health.

Günlük hayatımda sağlığıma zarar vermemek için vücudumla çeşitli şekillerde ilgileniyorum.

- You can get to her house in a variety of different ways.
- There are various ways to get to her house.

Onun evine ulaşmak için çeşitli yollar vardır.

In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.

- Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
- Hesaplamalı dilbiliminde birçok dil bilmenin yanı sıra iyi bir bilgisayar kullanım bilgisi gereklidir.

The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.

You can't easily put photos on an iPad from more than one computer. However, you can email photos to yourself from various computers and download these photos to your iPad.

Birden fazla bilgisayardan iPad'e kolaylıkla fotoğraf koyamazsınız. Bununla birlikte, çeşitli bilgisayarlardan kendinize fotoğraflarınızı e-postayla gönderebilir ve bu fotoğrafları iPad'e indirebilirsiniz.

The more countries a language is spoken in, the less important it is to sound like a native speaker, since speakers of that language are accustomed to hearing various dialects.

Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.

The various modes of worship which prevailed in the Roman world were all considered by the people as equally true; by the philosopher as equally false; and by the magistrate as equally useful. And thus toleration produced not only mutual indulgence, but even religious concord.

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.

If you wish to speak with many people, you ought to learn Esperanto. Why this language? Because it is both beautiful and stimulates our study. An international language is of great moment because there are so many people in the various countries of the world. And besides, Esperanto is not only useful but easy to learn. If you speak Esperanto you can travel in many countries. Come and learn it!

Birçok kişiyle konuşmak istiyorsan, Esperanto öğrenmelisin. Neden bu dil? Çünkü o hem güzel hem de çalışmamızı teşvik eder. Dünyanın çeşitli ülkelerinde bir sürü insan olduğundan dolayı uluslararası bir dil önemlidir. Ve bunun yanı sıra, Esperanto sadece faydalı değil aynı zamanda öğrenmesi kolaydır. Esperanto konuşuyorsan birçok ülkede seyahat edebilirsin. Gel ve onu öğren.