Translation of "Fiancée" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Fiancée" in a sentence and their turkish translations:

That’s his fiancée.

O, onun nişanlısı.

I'm Tom's fiancée.

Ben Tom'un nişanlısıyım.

Tom's fiancée was there.

Tom'un nişanlısı oradaydı.

Mary is my fiancée.

Mary benim nişanlım.

Ken hugged Tom’s fiancée.

Ken Tom'un kız arkadaşını öptü.

Mary is Tom's fiancée.

Mary Tom'un nişanlısıdır.

Where is your fiancée?

Nişanlınız nerede?

He can kiss his fiancée.

O, nişanlısını öpebilir.

My fiancée is studying history.

Nişanlım tarih okuyor.

Sami told his fiancée what happened.

Sami olanları nişanlısına anlattı.

Tom told me Mary was his fiancée.

Tom bana Mary'nin onun nişanlısı olduğunu söyledi.

The girl dressed in white is his fiancée.

Beyaz elbiseli kız onun nişanlısı.

Tom didn't tell me Mary was his fiancée.

Tom bana Mary'nin onun nişanlısı olduğunu söylememişti.

I didn't tell Tom Mary was my fiancée.

Mary'nin benim nişanlım olduğunu Tom'a söylemedim.

Tom has bought a necklace for his fiancée, Mary.

Tom nişanlısı Mary için bir kolye satın aldı.

The girl who is dressed in white is my fiancée.

Beyaz giyinmiş kız benim nişanlımdır.

My son, Tom, and his fiancée, Mary, got married today.

Oğlum Tom ve onun nişanlısı Mary bugün evlendi.