Examples of using "Fiancée" in a sentence and their turkish translations:
O, onun nişanlısı.
Ben Tom'un nişanlısıyım.
Tom'un nişanlısı oradaydı.
Mary benim nişanlım.
Ken Tom'un kız arkadaşını öptü.
Mary Tom'un nişanlısıdır.
Nişanlınız nerede?
O, nişanlısını öpebilir.
Nişanlım tarih okuyor.
Sami olanları nişanlısına anlattı.
Tom bana Mary'nin onun nişanlısı olduğunu söyledi.
Beyaz elbiseli kız onun nişanlısı.
Tom bana Mary'nin onun nişanlısı olduğunu söylememişti.
Mary'nin benim nişanlım olduğunu Tom'a söylemedim.
Tom nişanlısı Mary için bir kolye satın aldı.
Beyaz giyinmiş kız benim nişanlımdır.
Oğlum Tom ve onun nişanlısı Mary bugün evlendi.