Translation of "Hugged" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Hugged" in a sentence and their turkish translations:

- Tom hugged Mary. He also hugged Alice.
- Tom hugged Mary. He hugged Alice as well.
- Tom hugged Mary. He hugged Alice, too.

Tom Mary'ye sarıldı. Alice'e de sarıldı.

- Everyone hugged Tom.
- Everybody hugged Tom.

Herkes Tom'a sarıldı.

They hugged.

Onlar sarıldı.

- No one hugged Tom.
- Nobody hugged Tom.

Kimse Tom'a sarılmadı.

He hugged her.

Ona sarıldı.

Tom hugged me.

Tom bana sarıldı.

I hugged her.

Ona sarıldım.

They hugged us.

Onlar bize sarıldı.

You hugged Mary.

Sen Mary'ye sarıldın.

They all hugged.

Onların hepsi sarıldılar.

They hugged tearfully.

Onlar ağlayarak sarıldı.

They hugged Tom.

Onlar Tom'a sarıldılar.

The two hugged.

İki kişi sarıldı.

We hugged them.

Biz onlara sarıldık.

They hugged him.

Onlar ona sarıldılar.

They hugged her.

Onlar onu kucakladı.

I hugged Emily.

Emily'ye sarıldım.

Emily hugged me.

Emily bana sarıldı.

They hugged Mary.

Onlar Mary'ye sarıldılar.

She hugged him.

O ona sarıldı.

Tom hugged Mary.

Tom, Mary'ye sarıldı.

Who hugged you?

Sana sarılan kimdi?

- You should've hugged Tom.
- You should have hugged Tom.

Tom'a sarılmalıydın.

- I should've hugged Tom.
- I should have hugged Tom.

Tom'a sarılmalıydım.

- Have you hugged anyone recently?
- Have you hugged anyone lately?

Son zamanlarda herhangi birine sarıldın mı?

I hugged her tightly.

Ben ona sıkıca sarıldım.

Mary hugged her doll.

Mary oyuncak bebeğine sarıldı.

Tom hugged Mary close.

Tom Mary'ye yakın sarıldı.

Tom gently hugged Mary.

Tom nazikçe Mary'ye sarıldı.

Tom hugged his dog.

Tom köpeğine sarıldı.

They hugged each other.

Onlar birbirlerine sarıldı.

Ken hugged Tom’s fiancée.

Ken Tom'un kız arkadaşını öptü.

We hugged and kissed.

Biz sarıldık ve öpüştük.

Tom hugged Mary again.

Tom Mary'ye tekrar sarıldı.

Tom hugged Mary, too.

Tom da Mary'ye sarıldı.

Even Tom hugged Mary.

Tom bile Mary'ye sarıldı.

Tom's mother hugged him.

Annesi Tom'a sarıldı.

Tom should've hugged Mary.

Tom, Mary'ye sarılmalıydı.

We hugged each other.

Sarılıyoruz.

- I know you hugged Tom.
- I know that you hugged Tom.

Tom'a sarıldığını biliyorum.

- He hugged her while she cried.
- He hugged him while he cried.
- She hugged him while he cried.

O ağlarken ona sarıldı.

I hugged him so tightly.

Ona sıkı sıkı sarıldım.

The girl hugged her doll.

Kız, bebeğini kucakladı.

Tom wants to be hugged.

Tom kucaklanmak istiyor.

The woman hugged the baby.

Kadın bebeğe sarıldı.

That girl hugged her doll.

- O kız, bebeğini kucakladı.
- O kız, bebeğine sarıldı.

Tom and Mary hugged tightly.

- Tom ve Mary sıkıca sarıldılar.
- Tom ve Mary sıkı biçimde sarıldılar.

Tom hugged Mary even tighter.

Tom Mary'ye daha da sıkı sarıldı.

Has Dan hugged anyone recently?

Dan son zamanlarda birine sarıldı mı?

The young girl hugged Tom.

Genç kız Tom'a sarıldı.

Both of them hugged me.

Onların ikisi de bana sarıldı.

Tom hugged Mary from behind.

Tom Mary'ye arkadan sarıldı.

Mary laughed and hugged Kate.

Mary güldü ve Kate'e sarıldı.

Tom and I hugged tightly.

Tom ve ben sıkıca sarıldık.

I want to be hugged.

Kucaklanmak istiyorum.

Tom wanted to be hugged.

Tom kucaklanmak istiyordu.

Tom shouldn't have hugged Mary.

Tom, Mary'ye sarılmamalıydı.

- Tom and Mary hugged each other.
- Tom and Mary embraced.
- Tom and Mary hugged.

- Tom ve Mary kucaklaştılar.
- Tom ve Mary sarıldı.

Tom and Mary hugged each other.

Tom ve Mary birbirlerine sarıldılar.

Have you ever hugged a stranger?

Bir yabancıya sarıldın mı hiç?

Tom went over and hugged Mary.

Tom gitti ve Mary'ye sarıldı.

She hugged him while he cried.

O ağlarken ona sarıldı.

He hugged him while he cried.

O ağlarken ona sarıldı.

I don't like to be hugged.

Ben kucaklanmaktan hoşlanmıyorum.

Tom and I hugged each other.

Tom ve ben birbirimize sarıldık.

All the children hugged their parents.

Bütün çocuklar anne babalarıyla kucaklaştı.

Tom and Mary hugged and kissed.

Tom ve Mary sarıldı ve öpüştü.

- They hugged.
- They embraced each other.

Onlar birbirlerini kucakladı.

Have you ever hugged your children?

Hiç çocuklarına sarıldın mı?

I hugged him tightly and cried.

Ben ona sıkıca sarılıp ağladım.

Tom hugged Mary and kissed her.

Tom Mary'ye sarıldı ve onu öptü.

Tom bent down and hugged Mary.

Tom eğildi ve Mary'ye sarıldı.

Tom jumped up and hugged Mary.

Tom atladı ve Mary'ye sarıldı.

Tom and I hugged and kissed.

Tom ve ben sarıldık ve öpüştük.

Neither Tom nor Mary hugged John.

Ne Tom ne de Mary, John'a sarıldı.

Tom didn't want to be hugged.

Tom kucaklanmak istemedi.

The two girls hugged each other.

İki kız birbirlerine sarıldılar.

- I don't think I've ever hugged Tom.
- I don't think that I've ever hugged Tom.

Şu ana kadar Tom'la kucaklaştığımı sanmıyorum.

I can't believe I just hugged you.

Sadece sana sarıldığıma inanamıyorum.

She hugged the baby to her breast.

Bebeği kucağına aldı.

She hugged her parents before she left.

Ayrılmadan önce ailesiyle kucaklaştı.

The little girl hugged her teddy bear.

Küçük kız oyuncak ayısına sarıldı.

Tom hugged Mary and then kissed her.

Tom Mary'ye sarıldı ve sonra onu öptü.

- He gave me a hug.
- He hugged me.

- O, bana sarıldı.
- O bana sarıldı.

This is the first time I've hugged Mary.

Bu, Mary'ye ilk sarılışım.

Tom walked over to Mary and hugged her.

Tom Mary'ye doğru yürüdü ve ona sarıldı.

- I gave Tom a hug.
- I hugged Tom.

Tom'a sarıldım.

- Tom embraced his father.
- Tom hugged his father.

Tom babasını kucakladı.

Tom kissed Mary and they hugged each other.

Tom Mary'yi öptü ve birbirlerine sarıldılar.

- Tom gave me a hug.
- Tom hugged me.

Tom bana sarıldı.

Tom ran back to Mary and hugged her.

Tom geriye Mary'ye koştu ve ona sarıldı.

The boy hugged the puppy to his chest.

Çocuk köpeğin göğsüne sarıldı.

Tom and Mary hugged and kissed each other.

Tom ve Mary birbirleriyle sarılıp öpüştüler.

Tom ran down the stairs and hugged Mary.

Tom merdivenlerden indi ve Mary'ye sarıldı.

- Tom and I embraced.
- Tom and I hugged.

Tom ve ben sarıldık.