Examples of using "Farewell" in a sentence and their turkish translations:
Görüşürüz!
Elveda.
Elveda Küba!
Merhaba ve elveda, kardeş.
Hoşça kal!
- Hoşça kalın.
- Güle güle.
O, öğrencilere veda etti.
Herkesten bir veda hediyesi aldım.
Bay Turner meslektaşlarına veda etti.
Ofis bir veda partisi veriyor.
Tom'un veda partisine gidecekmisin?
Bu iğrenç okula veda edeceğim.
Biz onun için bir veda partisi düzenledik.
Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü.
Tom ve Mary birbirlerine veda ediyorlar.
Tom'un veda partisine gitmiyor musun?
Bay Smith için bir veda partisi düzenlendi.
Yarın Nancy için bir veda partisi vereceğiz.
Yarın Tom için bir veda partisi verelim.
Dün Bay Jones için bir veda partisi düzenlendi.
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
Biz onun onuruna bir veda partisi verdik.
O ayrılmak üzereyken vedalaştı.
Ben bu akşam onun için bir veda partisi veriyorum.
Emekli olan bir yönetici için bir veda partisi düzenlendi.
Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.
Onun için veda partisi düzenleyeceğiz.
Biz Dr Kawamura onuruna bir veda partisi düzenledik.
Genç adam arkadaşlarını ve akrabalarını uğurladı.
Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
- Tom Mary için bir veda partisi yapmamızı önerdi.
- Tom Mary için bir veda partisi vermemizi önerdi.
Mademki hepimiz buradayız veda partisine başlayabiliriz.
O doğduğu şehre veda etmek zorunda kaldı.
Max Julie'ye veda partisine niçin gidemediğini açıkladı.
Max Julia'ya onun veda partisine neden gelemediğini açıkladı.
Max neden veda partisine gelemediğini Julia'ya açıkladı.
Bana veda hediyesi olarak en sevdiği kitabı verip Osaka'ya taşındı.
- Yakında görüşürüz!
- Görüşürüz.
O, memleketine veda etmek zorunda kaldı.
Bay Jones için bir veda partisi yapıldı.
Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.