Translation of "Colleagues" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Colleagues" in a sentence and their turkish translations:

Our colleagues,

iş arkadaşlarımız,

- Tom helps his colleagues.
- Tom is helping his colleagues.

Tom meslektaşlarına yardım eder.

Both are my colleagues.

İkisi benim iş arkadaşımdır.

One of his colleagues whispered.

İş arkadaşlarından biri fısıldadı.

Deceiving your colleagues isn't good.

İş arkadaşlarınla dalga geçmen hoş değil.

Tom lost his colleagues' trust.

Tom meslektaşlarının güvenini kaybetti.

My colleagues warmly welcomed me.

Meslektaşlarım sıcak bir şekilde karşıladılar beni.

With the help of my colleagues,

Meslektaşlarımın da yardımıyla,

He is popular among his colleagues.

O ,iş arkadaşları arasında popülerdir.

I did convince colleagues in Europe

Parkinson hastalığını tedavi için derin beyin uyarımını kullanan

My colleagues welcomed me very warmly.

Meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı.

They are both colleagues of mine.

Onlar çalışma arkadaşlarımdır.

Hopefully young colleagues will continue the research

Umut ediyorum ki genç meslektaşlarımız insanoğlunun bu çok heyecan verici

The premier and his cabinet colleagues resigned.

Başbakan ve kabine arkadaşları istifa ettiler.

Mr Turner bade farewell to his colleagues.

Bay Turner meslektaşlarına veda etti.

Tom is very supportive of his colleagues.

Tom meslektaşları için çok destekleyicidir.

Tom's unexpected death devastated his work colleagues.

Tom'un beklenmedik ölümü çalışma arkadaşları mahvetti.

He planned the project along with his colleagues.

O ,projeyi iş arkadaşlarıyla birlikte planladı.

She made some derogatory remarks about her colleagues.

Meslektaşları hakkında bazı küçümseyici sözler söyledi.

He joined his colleagues in the director's office.

O, müdürün odasındaki meslektaşlarına katıldı.

He made the plan along with his colleagues.

Planı iş arkadaşlarıyla birlikte yaptı.

Tom and Mary are both colleagues of mine.

- Tom ve Mary her ikisi de benim meslektaşlarım.
- Hem Tom hem de Mary benim meslektaşlarım.

The study by Meyer and his colleagues was unusual.

Meyer ve arkadaşları tarafından yapılan çalışma olağandışıydı.

I must confer with my colleagues on the matter.

Meseleyle ilgili meslektaşlarımla görüşmeliyim.

His colleagues gave him a present when he retired.

- O ,emekli olduğu zaman meslektaşı ona bir hediye aldı.
- O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı.

Mary gets frustrated when her colleagues do not recycle.

Onun meslektaşlarının geri dönüşümü olmadığında Mary hayal kırıklığına uğrar.

My colleagues and I, we think it was their lungs.

Ekibim ve ben, biz cevabın ciğerleri olduğunu düşünüyoruz.

So in 2005, Martin Seligman and colleagues conducted an experiment.

2005'te, Martin Seligmen ve arkadaşları bir deney yaptı.

His speech has a positive influence on all the colleagues.

Onun konuşması tüm meslektaşları üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir.

We rob ourselves and our colleagues of small moments of learning,

kendimizi ve iş arkadaşlarımızı bir şeyler öğrenme fırsatından mahrum bırakıyor

This goes, by the way, for subordinates and colleagues, peers alike.

Bu arada bu, astlarınız, iş arkadaşlarınız ve eş düzeydekiler için de geçerli.

Tom was accused of the sexual harassment of his female colleagues.

Tom kadın meslektaşlarına cinsel tacizle suçlandı.

And it's one my colleagues and clients affectionately call the Rosenberg reset.

bir meslektaşım ve danışanlarım Rosenberg ayarı demeyi seviyor.

Five years, me and all my colleagues, we never left the factory.

İlk beş yıl, ben ve iş arkadaşlarım fabrikadan hiç çıkmadık.

I would like to express our thanks on behalf of my colleagues.

İş arkadaşlarım adına teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.

Tatoeba is the website I recommend to other translators, colleagues and language students.

Tatoeba başka çevirmen, meslektaş ve dil öğrencilerine tavsiye ettiğim web sitesidir.

"Who will be coming to the party?" "A few friends and four or five colleagues."

"Kim partiye geliyor?" "Birkaç arkadaş ve dört ya da beş meslektaş."

Her novel ideas are time and again getting her into trouble with her more conservative colleagues.

Onun yeni fikirleri daha tutucu iş arkadaşlarıyla sık sık başını derde sokuyor.

His novel ideas are time and again getting him into trouble with his more conservative colleagues.

Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu.

Wants to get some beers with his colleagues. So he goes to the canteen at… (pause) yep,

iş arkadaşlarıyla bira içmek istiyor. O yüzden kantine... Tamam

I bought a box of chocolates on the way to work as a gift for my colleagues.

Ben meslektaşlarım için bir hediye olarak işe giderken bir kutu çikolata aldım.

If your colleagues don't work, either you do their work or I'll dismiss you by tomorrow morning.

eğer iş arkadaşların çalışmazlarsa,onların yerine ya sen çalışacaksın,ya da yarın sabah seni işten atacağım.

Dr. Pepperberg and her colleagues have found that Alex, an African grey parrot, can count up to 8.

Dr. Pepperberg ve onun meslektaşları Alex'in, bir Afrika gri papağanı, 8'e kadar sayabileceğini buldu.

Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.

Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.