Translation of "Explaining" in Turkish

I'm just explaining.

Sadece açıklıyorum.

What's the teacher explaining?

Öğretmen ne açıklıyor?

Thanks for explaining that.

Onu açıkladığın için teşekkürler.

Sami was explaining that.

Sami onu açıklıyordu.

Tom is explaining the lesson.

Tom dersi anlatıyor.

I am explaining the rules.

Kuralları anlatıyorum.

Would you mind explaining this?

Sakıncası yoksa bunu açıklar mısınız?

Try explaining that to Tom.

Onu Tom'a açıklamaya çalışın.

Thank you for explaining everything.

Her şeyi açıkladığın için teşekkür ederim.

Sorry, I'm bad at explaining.

Kusura bakma, açıklama yapma konusunda kötüyüm.

- Tom has some explaining to do.
- Tom has got some explaining to do.

Tom'un yapacak biraz açıklaması var.

Up there, I am explaining it.

İşte çıktım böyle anlatıyorum.

You have some explaining to do.

- Bir açıklama yapmalısın.
- Yapacak bir açıklaman var.

Tom is good at explaining things.

Tom şeyleri açıklamakta iyidir.

Tom has got some explaining to do.

Tom'un yapacak bir açıklaması var.

He had no difficulty explaining the mystery.

O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi.

I'm having a hard time explaining this.

- Bunu açıklamakta zorlanıyorum.
- Bunu açıklarken zor bir zaman geçiriyorum.

Tom had trouble explaining what he wanted.

Tom'un ne istediğini açıklama sorunu vardı.

Tom isn't very good at explaining things.

Tom işleri açıklamada çok iyi değildir.

- Tom knows that he's got some explaining to do.
- Tom knows he's got some explaining to do.

Tom yapacak bir açıklaması olduğunu biliyor.

He had no difficulty in explaining the mystery.

Gizemi açıklamada zorluk çekmedi.

You've got a lot of explaining to do.

Yapılacak birçok açıklaman var.

Tom has a lot of explaining to do.

Tom'un yapacak bir sürü açıklaması var.

Why are you so good at explaining things?

Sen neden şeyleri açıklamada çok iyisin?

He didn't succeed in explaining what he wanted.

O ne istediğini açıklamakta başarılı değildi.

Tom is in the next room, explaining what happened.

Tom yan odada ne olduğunu açıklıyor.

I didn't have any good way of explaining it.

Bunu açıklamanın iyi bir yoluna sahip değildim.

- I assume you'll be explaining why all this is necessary.
- I assume that you'll be explaining why all this is necessary.

Sanırım bütün bunun neden gerekli olduğunu açıklayacaksın?

This is the belly on the mound explaining the name.

bu ise ismin sebebi olan tepenin göbeği.

Tom didn't feel like explaining why he wouldn't attend the meeting.

Tom neden toplantıya katılmadığını açıklamak istemedi.

Would you mind explaining that once more in a little more detail?

Onu bir kez daha biraz daha ayrıntılı açıklar mısın?

Nothing is as difficult as explaining something difficult in a simple manner.

Hiçbir şey zor bir şeyi basit şekilde açıklamak kadar zor değildir.

But before I start explaining, let me ask you just one more question.

Ama anlatmaya başlamadan önce size bir soru daha sormak istiyorum:

Thank you for finally explaining to me why people take me for an idiot.

İnsanların neden beni bir aptal yerine koyduğunu sonunda bana açıkladığın için teşekkür ederim.

- Thanks for the explanation.
- Thanks for the clarification.
- Thanks for explaining it to me.

Açıklaman için teşekkürler.

I think your problem is that you don't listen carefully when people are explaining things.

Bence senin sorunun insanlar bir şey açıklarken dikkatlice dinlememen.

I tried explaining the algebra homework to him, but it just went in one ear and out the other.

Ona cebir ev ödevini açıklamaya çalıştım ama o bir kulağından girdi diğerinden geri çıktı.

- Explaining the risks is very important.
- To explain the risks is very important.
- It's extremely important to explain the danger.

Riskleri açıklamak çok önemli.

I don't know what else my dad wants from me?! I've tried explaining it to him over and over and he just doesn't get it.

Babamın benden başka ne istediğini bilmiyorum. Bunu ona tekrar tekrar açıklamaya çalıştım ve o sadece bunu anlamıyor.

- Would you explain that diagram to me?
- Would you explain that graph to me?
- Would you explain that chart to me?
- Would you mind explaining that diagram to me?

O diyagramı bana açıklar mısın?