Examples of using "Lesson" in a sentence and their turkish translations:
Biz dersimizi öğrendik.
Ders Üç zor.
Acı bir ders.
Bağ kurma,
karmaşıklık
ama çıkarılacak bir başka ders var.
Ders 3'ü okuyalım.
Ders iki kolaydır.
Bu ders bitmez.
5. dersi tekrarlayalım.
Ben dersimi aldım.
Dersimiz İngilizce.
- Dersimiz fen.
- Dersimiz fen bilgisi.
- Dersimiz fen ve teknoloji.
Dersimi öğrendim.
Ders sona erdi.
Ders için teşekkürler!
Bugünkü ders sıkıcıydı.
Ders başlayacak.
Buradaki ders nedir?
Dersimizi öğrendik.
Bu ders sıkıcı.
Dersi açıkladın.
Biz bir ders öğrendik.
Bugünkü derse burada son vereceğiz.
Bu dersi kolay bulacaksınız.
Dersini öğrenmen gerekirdi.
İkinci ders çok kolaydır.
Dersini öğrendiğini umuyorum.
ve yansıma.
Buradan çıkarılacak büyük ders şu,
Ben sana bir ders vereceğim!
3. ders ile başlayalım.
Dersini öğrendin mi?
Tom dersi anlatıyor.
Bu son ders mi?
10. dersten başlayalım.
Dersini aldın mı?
Ders on ile başlayalım.
Sana bir ders vereceğim.
Değerli bir ders öğrendim.
Bu bizim ilk dersimiz.
O dersi yaptım.
- İlk ders kolay.
- İlk ders kolaydı.
Kurs sırasında gürültü yapma.
Ders için teşekkür ederim.
Tom dersini öğrenmedi.
Bu dersi aklında tut.
Bu dersi kalbinle öğren.
Bu dersi almalı mıyım?
Bizim ilk dersimiz matematik.
Dersi bölüyorsun.
O, tenis dersinde.
O öğrendiğim bir ders.
Tom bir ders öğrendi.
Bu bana bir ders verdi.
Fadıl acı bir ders aldı.
Dersin ne zaman bitiyor?
- Sami dersini öğrenmedi.
- Sami ders çıkarmadı.
- Sami dersini almadı.
Tom dersini çalışıyor.
Derse hazırlanmalıydın.
Fakat bu bana bir şey öğretti.
Araştırmadan çıkarılacak 2. ders şu:
Dersi geçtin mi?
Ders 10'u baştan itibaren oku.
Dersini öğrendiğini umuyorum.
Tom, Mary'ye bir sürüş dersi verdi.
Bugün ilk dersimiz İngilizcedir.
Bir tarih dersine ihtiyacım yok.
Ders pazartesi başlayacak.
Üçüncü derse başlayalım.
Sanırım sen dersini öğrendin.
Sovyet Rusya'da öğretmene ders verilir!
O, ders sırasında uyuyordu.
Bugün değerli bir ders öğrendim.
Bu gece değerli bir ders öğrendim.
- Kader bana sıkı bir ders öğretti.
- Kader bana acımasız bir ders verdi.
O, Almanca dersinden sonra yorgun.
O, dersten sonra benimle görüştü.
Bu benim için bir derstir.
Bugün değerli bir ders öğrendim.
Dersini öğrendiğini umuyorum.
Bugünün dersi normalden daha uzundu.
Tom değerli bir ders öğrendi.
Umarım Tom dersini öğrendi.
Hadi, 5. dersi tekrarlayalım.
Her pazar İngilizce dersimiz var.
o gün dersi gölgelediği zamanlarınız olmuştur.
Çekilme hayatın ilk dersidir.
Sizden bir derse ihtiyacım var çocuklar.
Sana bir ders öğreteceğim.
İngilizce ders 8:30 da başladı.
Onun başarısızlığı bana iyi bir ders öğretti.