Examples of using "Calculated" in a sentence and their turkish translations:
O, giderleri hesapladı.
Bu tahmini bir risk.
Tom giderlerini hesapladı.
- Tom giderleri hesapladı.
- Tom harcamaları hesapladı.
- Tom masrafları hesapladı.
Bu hesaplanmış bir riskti.
Işık hızını hesapladı.
Faturayı doğru hesapladığımı biliyorum.
George yolculuğun maliyetini hesapladı.
Onun 300 dolara mal olacağını hesapladım.
O, bin beş yüz dolar kazandığını hesapladı.
Bunun ona 100 dolara mal olacağını hesap etti.
Aylığını en son ne zaman hesapladın?
Bunu hesap makinesi olmadan hesapladığın doğru mu?
Toplamın 900 doların üzerinde olacağını hesapladı.
Bütün bunlar toplanıp sıralama yapıldığında da 45. sıraya düşüyoruz.
Tom bankadan çalınan paranın miktarını hesapladı.
Gezegenlerin kütlesi evrensel çekim yasasına göre hesaplanır.
Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı.
Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır.
yani bir diğer deyimle paralel evrende şu an kaç dakika geçti sorusun cevabı işte bunlarla hesaplanabilir
Bay D'Espilly, 1772'de Fransa nüfusunun 22 milyondan fazla olduğunu hesapladı; yani 10,562,631 erkek ve 11,451,726 kadın; sonuç olarak kadınların erkeklere oranı yaklaşık 14'e 13'tü.