Examples of using "Exhausting" in a sentence and their turkish translations:
Flört etme zahmetlidir.
O yorucu görünüyor.
Çeviri yorucudur.
Çok yorucuydu.
Gezi yorucuydu.
Bu yorucu olurdu.
Her gün yorucuydu.
Bu yorucu olabilir.
Bir maraton oldukça yorucudur.
İş oldukça yorucuydu.
Bu gerçekten yorucu bir geziydi.
O hem enerji verici hem de yorucu.
Jim yorucu bir hafta geçirdi.
Kızlarla çıkma yorucu.
Her zaman gülümsemek yorucu olabilir.
- Yoğunlaştırılmış eğitimler her zaman en yorucu olanlardır.
- Hızlandırılmış kurslar her daim en yorucu olanlar oluyor.
Onu dinlemeyi yorucu buluyorum.
ve bu süreç aşırı yorucuydu, çünkü sadece kendim olamıyordum.
Yürüyüş yorucuydu ama çok eğlendik.
Mary'nin evine ulaşmadan önce tepeye doğru 100 yorucu basamağı tırmanmak zorundasınız.
Bu iş çok ağır ve tek bir kadın için yorucu. Robotumu etkinleştireceğim.
Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.
Yüzücü, Cindy Nicholas, yorucu bir yüzmenin sonunda zorlukla Daver'de kıyıya vardı fakat Kanal Yüzme Derneğinden bir sözcü onun çok iyi bir durumda olduğunu duyurdu.