Translation of "Exercise" in Turkish

Exercise.

Egzersiz yap.

Exercise outdoors.

Açık havada egzersiz yapın.

I exercise.

Alıştırma yapıyorum.

You should exercise.

Egzersiz yapmalısın.

Exercise every day.

Her gün egzersiz yapınız.

Go exercise outside.

Git dışarıda egzersiz yap.

I often exercise.

Ben sık sık egzersiz yaparım.

We need exercise.

Egzersize ihtiyacımız var.

Exercise improves health.

- Egzersiz, sağlığı geliştirir.
- Egzersiz, sağlığı iyileştirir.

Exercise may help.

Egzersiz yardımcı olabilir.

I don't exercise.

Ben egzersiz yapmam.

- Exercise trains the muscles.
- Physical exercise trains the muscles.

Egzersiz kasları eğitir.

- Walking is good exercise.
- Walking is a good exercise.

Yürüyüş iyi bir egzersizdir.

- I should exercise more.
- I should get more exercise.

Daha fazla egzersiz yapmalıyım.

You should do exercise.

Egzersiz yapmalısın.

Running is good exercise.

Koşmak iyi egzersizdir.

You should exercise more.

Daha çok egzersiz yapmalısın.

I have to exercise.

Egzersiz yapmalıyım.

I needed the exercise.

Egzersize ihtiyacım vardı.

Swimming is good exercise.

Yüzme iyi egzersizdir.

Walking is good exercise.

Yürümek iyi egzersizdir.

I exercise my rights.

Haklarımı kullanıyorum.

Why is exercise important?

Alıştırma neden önemli?

Exercise has many benefits.

Egzersizin birçok faydası var.

I exercise every day.

Ben her gün egzersiz yaparım.

I need to exercise.

Egzersiz yapmam gerekiyor.

Tom likes the exercise.

Tom egzersizi seviyor.

Do you exercise regularly?

Düzenli egzersiz yapıyor musun?

I need some exercise.

Biraz egzersiz yapmaya ihtiyacım var.

What's your exercise regimen?

Egzersiz programın nedir?

- Do you get enough exercise?
- Have you been getting enough exercise?

Yeterince egzersiz yapıyor musun?

Do a composition exercise, please.

Lütfen bir kompozisyon alıştırması yap.

Exercise makes your body strong.

- Egzersiz vücudunu kuvvetli yapar.
- Egzersiz vücudunuzu güçlendirir.

You should rest after exercise.

Egzersizden sonra dinlenmelisin.

You must exercise your imagination.

Hayal gücüne egzersiz yaptırmalısın.

You should get some exercise.

Biraz egzersiz yapmalısın.

I exercise almost every day.

Neredeyse her gün egzersiz yaparım.

Mary finished her Japanese exercise.

Mary, Japonca alıştırmasını tamamladı.

You need to exercise more.

Daha çok egzersiz yapmalısın.

I need to exercise more.

Daha fazla egzersiz yapmam gerekiyor.

Do you like to exercise?

Egzersiz yapmak ister misin?

Walking is an excellent exercise.

Yürüyüş mükemmel bir egzersizdir.

Vigorous exercise makes you sweat.

Hareketli egzersiz seni terletir.

Tom doesn't like to exercise.

Tom egzersiz yapmayı sevmiyor.

Mom doesn't like to exercise.

Annem egzersiz yapmaktan hoşlanmaz.

Tom doesn't get enough exercise.

Tom yeterli egzersiz yapmıyor.

How much should you exercise?

Ne kadar egzersiz yapmalısın?

Tom prefers walking for exercise.

Tom egzersiz için yürümeyi tercih ediyor.

You don't get enough exercise.

Sen yeterince egzersiz yapmıyorsun.

Walking is the best exercise.

Yürümek en iyi egzersizdir.

I'll try to exercise daily.

Günlük egzersiz yapmaya çalışacağım.

I never do any exercise.

Hiç spor yapmam.

This is an easy exercise.

Bu kolay bir egzersiz.

She advised him to exercise.

O ona egzersiz yapmasını tavsiye etti.

Let's do a little exercise.

Biraz egzersiz yapalım.

How often do you exercise?

Ne sıklıkla egzersiz yaparsın?

Do you exercise every day?

Her gün egzersiz yapıyor musun?

I don't like to exercise.

Egzersiz yapmaktan hoşlanmam.

What's your favorite exercise machine?

En sevdiğiniz egzersiz makineniz nedir?

Exercise is good for you.

Egzersiz sizin için yararlı.

Kickboxing is great cardiovascular exercise.

Kick boks yapmak harika bir kardiyo egzersizidir.

- Moderate exercise is necessary to health.
- Moderate exercise is necessary for good health.

Makul bir egzersiz iyi sağlık için gereklidir.

- Take some exercise every day for your health.
- Exercise every day for good health.

İyi sağlık için her gün egzersiz yap.

- Tom's doctor advised him to exercise more.
- Tom's doctor advised Tom to exercise more.

Tom'un doktoru ona daha fazla egzersiz yapmasını tavsiye etti.

I'm going to get more exercise.

Biraz daha egzersiz yapacağım.

Moderate exercise is good for you.

Makul egzersiz sizin için iyidir.

Moderate exercise will do you good.

Orta derecede egzersiz sana iyi gelecektir.

Moderate exercise is necessary to health.

Makul egzersiz sağlık için gereklidir.

Exercise is good for your health.

Egzersiz sağlığınız için iyidir.

Swimming is a form of exercise.

Yüzmek bir egzersiz biçimidir.

Tom's doctor advised him to exercise.

Tom'un doktoru ona egzersiz yapmasını tavsiye etti.

I'm going to exercise every day.

Her gün egzersiz yapacağım.

Exercise is vital for a dog.

Egzersiz, bir köpek için hayatidir.

I think jogging is good exercise.

Ben koşunun iyi bir egzersiz olduğunu düşünüyorum.

You need to get some exercise.

Biraz egzersiz yapman gerekiyor.

I need to exercise more often.

Daha sık egzersiz yapmalıyım.

Mary's doctor advised her to exercise.

Mary'nin doktoru ona egzersiz yapmasını tavsiye etti.

It's good exercise to climb hills.

Tepelere tırmanmak iyi egzersizdir.

After work, I'm going to exercise.

İşten sonra egzersize gideceğim.

After work, I went to exercise.

İşten sonra egzersize gittim.

Nick did not do this exercise.

Nicolas bu alıştırmayı yapmadı.

Tom scarcely ever gets any exercise.

Tom hemen hemen hiç egzersiz yapmaz.

Tom needs to get more exercise.

Tom biraz daha egzersiz yapmalı.

I decided on my exercise program.

Egzersiz programım üzerinde karara vardım.

Have you been getting enough exercise?

Yeterince egzersiz yapıyor musun?

We need to exercise more caution.

- Daha dikkatli egzersiz yapmamız gerekir.
- Daha dikkatli olmamız gerekiyor.

Exercise is a waste of time.

Egzersiz bir zaman kaybıdır.

I don't have time to exercise.

Egzersiz yapacak vaktim yok.

Napping is a low impact exercise.

Uyuklama az etkili bir egzersizdir.

Tom needs to get some exercise.

Tom'un biraz egzersiz yapması gerekiyor.

He scarcely ever gets any exercise.

Neredeyse hiç spor yapmaz.