Examples of using "Outdoors" in a sentence and their turkish translations:
Açık havada egzersiz yapın.
Herkes dışarıya koştu.
Dışarıdaydım.
Akşam yemeğini dışarda yiyoruz.
O dışarıda oynuyor.
- Annem dışarıda.
- Annem dışarıdadır.
Tom dışarıda çalışmayı sever.
Tom açık havada olmayı sevdi.
Tom açık havayı severdi.
Bugün dışarıda mıydın?
O onu dışarı kışkışladı.
Tom açık havayı çok seviyor.
Tom açık havada olmayı seviyor.
Açık havada olmayı sever.
Dışarıda hava kararıyor.
Tom çok açık havaya çıkmaz.
Dışarıda soğuk ve rüzgarlı.
O, evin dışına fazla çıkmaz.
Ben doğayı seviyorum.
Tom dışarıda çok oynamaz.
Ben dışarıda çalışmaya alışkınım.
Bütün Parisliler dışardaydı.
Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
Aile dışarıda kahvaltı ediyor.
Dışarıya çıkmadan önce güneş kremi sürün.
Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.
Dışarıdaydım.
Tom dışarıda olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyordu.
Genelde çocuklar açık havada oynamayı sever.
Yazın sık sık dışarıda yemek yeriz.
Adam ve kadın dışarıda yemek yiyor.
Gençken açık havada olmayı severdim.
Keşke dışarıda daha fazla vakit geçirebilsem.
- Soğuk bir günde kimse dışarıda çalışmak istemez.
- Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez.
- Bir çocuk dışarıdaydı ve bir top ile oynadı.
- Bir çocuk dışarıdaydı ve bir topla oynadı.
Yoğun ısı nedeniyle açık havada oynayamadık.
Tom'un dışarı ile ilgili sevgisi Mary tarafından paylaşılmaz.
Açık havada ancak ışık olduğu sürece çalışabiliriz.
Kış olduğu sürece o dışarı çıkmadı.
Tom dışarıda oynuyor.
Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür.
O dışardayken oğluma bakacak birine ihtiyacım var.
Tom dışarıda oynuyor.
Gökyüzü açık ve rüzgar ferahlatıcı biçimde serin. Dışarıda geçirmek için harika bir gün.