Examples of using "Distributing" in a sentence and their turkish translations:
küreselleşmenin armağanlarını daha iyi bir şekilde dağıtarak
kablosuz elektriği kullanıp ve üstüne birde dağıtıyorlardı
başardı , bu da BAE ekonomisine birçok fayda getirdi.
Onlar uyuşturucu kullanıcılarına ücretsiz şırıngalar ve iğneler dağıtmaya başlayacak.