Examples of using "Discussed" in a sentence and their turkish translations:
gereken bir şiirdir .
Bunu zaten tartıştık.
Ne tartışıldı?
Bunu tartıştık.
O tartışılmadı.
Biz konuyu tartıştık.
Onlar problemi tartıştılar.
Sorunu tartıştık.
Bunu daha önce tartıştık.
Farklı konuları tartıştık.
Hiçbir ayrıntı tartışılmadı.
Farklar açıkça tartışılır.
Birçok konuyu tartıştık.
Birçok konuyu tartıştık.
Bu, zaten tartışıldı.
Biz birçok olasılıkları tartıştık.
Biz bunu önceden tartıştık.
Bunu hiç tartışmadık.
Biz onu zaten tartıştık.
Tartışılan şey budur.
- Şemalar tartışılıyor.
- Tasarılar tartışılıyor.
Seçeneklerimizi tartıştık.
Birçok şeyi tartıştık.
Bunu herhangi biriyle tartıştın mı?
doğruluğu ise tamamen tartışılır
fakat bununda doğruluğu tartışılıyor
Biz ne yapacağımızı tartıştık.
Biz dün planı tartıştık.
Sorunu özgürce tartıştık.
Sorun çok tartışıldı.
Panelistler enerji sorunlarını tartıştı.
O daha sonra tartışılacak.
Plan tartışılıyor.
Dün gece onu tartıştık.
Tom onu Mary ile tartıştı.
Bunu tartışmadık bile.
Bunu konuşmadık bile.
Onu Tom'la tartıştım.
Bunu onlarla tartıştım.
Bunu onunla tartıştım.
Bunu onunla tartıştım.
Ne tartışılması gerekiyor?
Bunu henüz tartışmadık.
Biz henüz onu tartışmadık.
Onunla iş görüştüm.
Bunu Tom'la görüştüm.
Sami onu Leyla ile tartıştı.
Sanırım bunu tartışmalıydık.
Sanırım bu tartışılmalıydı.
Tom onu seninle görüşmeliydi.
Konuyu kendi aramızda tartıştık.
Mesele derinlemesine tartışıldı.
Konuyu genel olarak konuştuk.
Sorun şu anda tartışılıyor.
Plan ayrıntılı olarak tartışıldı.
Sorunu onunla tartıştım.
- Biz konuyu enine boyuna tartıştık.
- Biz konuyu uzun uzadıya tartıştık.
O kimin tartışıldığını bilmiyor.
Yayınladığım makaleyi tartıştık.
Aslında onu Tom'la tartıştım.
Onu Tom'la önceden tartıştım.
Endişelerimi Tom'la tartıştım.
Bu durumu Tom'la tartıştım.
- Konuyu uzun süre tartıştık.
- Konuyu uzun uzun tartıştık.
- Konuyu ayrıntılı olarak görüştük.
Bunu defalarca tartıştık.
Biz bunu zaten defalarca tartıştık.
Tom ve Mary sorunu tartıştı.
Sorunu uzun uzadıya tartıştık.
Meseleyi onunla tartıştım.
Biz planı onunla tartıştık.
Dan her ayrıntıyı Linda ile tartıştı.
Tom ayrıntıları Mary ile tartıştı.
Tom bununla ilgili seninle konuşmalı.
Birkaç seçenek tartıştık.
Bütün öğleden sonra problemi tartıştık.
Tom, Mary'yle o sorunu tartıştı.
Bunu onlarla tartıştın mı?
Bunu onunla tartıştın mı?
Bunu onunla tartıştın mı?
Sorunu Tom'la tartıştım.
Bu konu yarın tartışılacak.
Sanırım bu tartışılmalıydı.
Sanırım bunu tartışmalıydık.
Roosevelt ve Willkie durumu görüştü.
Dün yeni planı tartıştık.
Şu sıralar bu problemi tartıştık.
Tom sorunu Mary ile tartıştı.
Tom, Mary ile meseleyi tartıştı.
Tom planlarını Mary ile tartıştı.
Biz çok şey tartıştık.
Hatta biz onu henüz tartışmadık.
O sorunu henüz görüşmedik.
Planı Tom'la tartıştım.