Translation of "Discussed" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Discussed" in a sentence and their turkish translations:

discussed already.

gereken bir şiirdir .

- We've already discussed that.
- We've already discussed this.

Bunu zaten tartıştık.

What was discussed?

Ne tartışıldı?

We've discussed this.

Bunu tartıştık.

That wasn't discussed.

O tartışılmadı.

We discussed the matter.

Biz konuyu tartıştık.

They discussed the problem.

Onlar problemi tartıştılar.

We discussed the problem.

Sorunu tartıştık.

We've discussed this before.

Bunu daha önce tartıştık.

We discussed different topics.

Farklı konuları tartıştık.

No details were discussed.

Hiçbir ayrıntı tartışılmadı.

Differences are discussed frankly.

Farklar açıkça tartışılır.

We've discussed many topics.

Birçok konuyu tartıştık.

We discussed many topics.

Birçok konuyu tartıştık.

That's already been discussed.

Bu, zaten tartışıldı.

We discussed many possibilities.

Biz birçok olasılıkları tartıştık.

We've discussed this already.

Biz bunu önceden tartıştık.

We've never discussed it.

Bunu hiç tartışmadık.

We've already discussed it.

Biz onu zaten tartıştık.

That's what's being discussed.

Tartışılan şey budur.

Schemes have been discussed.

- Şemalar tartışılıyor.
- Tasarılar tartışılıyor.

We discussed our options.

Seçeneklerimizi tartıştık.

We discussed many things.

Birçok şeyi tartıştık.

- Have you discussed this with anyone?
- Have you discussed this with anybody?

Bunu herhangi biriyle tartıştın mı?

Its accuracy is fully discussed

doğruluğu ise tamamen tartışılır

But its accuracy is discussed

fakat bununda doğruluğu tartışılıyor

We discussed what to do.

Biz ne yapacağımızı tartıştık.

We discussed the plan yesterday.

Biz dün planı tartıştık.

We discussed the problem freely.

Sorunu özgürce tartıştık.

The question was much discussed.

Sorun çok tartışıldı.

The panelists discussed energy problems.

Panelistler enerji sorunlarını tartıştı.

That will be discussed later.

O daha sonra tartışılacak.

The plan was being discussed.

Plan tartışılıyor.

We discussed it last night.

Dün gece onu tartıştık.

Tom discussed that with Mary.

Tom onu Mary ile tartıştı.

We haven't even discussed that.

Bunu tartışmadık bile.

We haven't even discussed it.

Bunu konuşmadık bile.

I discussed it with Tom.

Onu Tom'la tartıştım.

I discussed it with them.

Bunu onlarla tartıştım.

I discussed it with him.

Bunu onunla tartıştım.

I discussed it with her.

Bunu onunla tartıştım.

What needs to be discussed?

Ne tartışılması gerekiyor?

We haven't discussed it yet.

Bunu henüz tartışmadık.

We haven't discussed that yet.

Biz henüz onu tartışmadık.

I discussed business with her.

Onunla iş görüştüm.

I discussed that with Tom.

Bunu Tom'la görüştüm.

Sami discussed that with Layla.

Sami onu Leyla ile tartıştı.

- I think we should've discussed this.
- I think we should have discussed this.

Sanırım bunu tartışmalıydık.

- I think it should've been discussed.
- I think it should have been discussed.

Sanırım bu tartışılmalıydı.

- Tom should've discussed that with you.
- Tom should have discussed that with you.

Tom onu seninle görüşmeliydi.

We discussed the matter among ourselves.

Konuyu kendi aramızda tartıştık.

The question was discussed in detail.

Mesele derinlemesine tartışıldı.

We discussed the matter at large.

Konuyu genel olarak konuştuk.

The problem is being discussed now.

Sorun şu anda tartışılıyor.

The plan was discussed in detail.

Plan ayrıntılı olarak tartışıldı.

I discussed the matter with her.

Sorunu onunla tartıştım.

We discussed the topic at length.

- Biz konuyu enine boyuna tartıştık.
- Biz konuyu uzun uzadıya tartıştık.

She doesn't know who's being discussed.

O kimin tartışıldığını bilmiyor.

We discussed the article I published.

Yayınladığım makaleyi tartıştık.

I've actually discussed that with Tom.

Aslında onu Tom'la tartıştım.

I've already discussed it with Tom.

Onu Tom'la önceden tartıştım.

I've discussed my concerns with Tom.

Endişelerimi Tom'la tartıştım.

I've discussed this situation with Tom.

Bu durumu Tom'la tartıştım.

We discussed the subject at length.

- Konuyu uzun süre tartıştık.
- Konuyu uzun uzun tartıştık.
- Konuyu ayrıntılı olarak görüştük.

We discussed it plenty of times.

Bunu defalarca tartıştık.

We've discussed this many times already.

Biz bunu zaten defalarca tartıştık.

Tom and Mary discussed the problem.

Tom ve Mary sorunu tartıştı.

We discussed the problem at length.

Sorunu uzun uzadıya tartıştık.

I discussed the matter with him.

Meseleyi onunla tartıştım.

We discussed the plan with him.

Biz planı onunla tartıştık.

Dan discussed each detail with Linda.

Dan her ayrıntıyı Linda ile tartıştı.

Tom discussed the details with Mary.

Tom ayrıntıları Mary ile tartıştı.

Tom should've discussed that with you.

Tom bununla ilgili seninle konuşmalı.

We discussed a number of options.

Birkaç seçenek tartıştık.

We discussed the problem all afternoon.

Bütün öğleden sonra problemi tartıştık.

Tom discussed that problem with Mary.

Tom, Mary'yle o sorunu tartıştı.

Have you discussed it with them?

Bunu onlarla tartıştın mı?

Have you discussed it with him?

Bunu onunla tartıştın mı?

Have you discussed it with her?

Bunu onunla tartıştın mı?

I discussed the problem with Tom.

Sorunu Tom'la tartıştım.

This point will be discussed tomorrow.

Bu konu yarın tartışılacak.

I think it should've been discussed.

Sanırım bu tartışılmalıydı.

I think we should've discussed this.

Sanırım bunu tartışmalıydık.

Roosevelt and Willkie discussed the situation.

Roosevelt ve Willkie durumu görüştü.

We discussed the new plan yesterday.

Dün yeni planı tartıştık.

We have recently discussed this problem.

Şu sıralar bu problemi tartıştık.

Tom discussed the problem with Mary.

Tom sorunu Mary ile tartıştı.

Tom discussed the matter with Mary.

Tom, Mary ile meseleyi tartıştı.

Tom discussed his plans with Mary.

Tom planlarını Mary ile tartıştı.

We've discussed a lot of things.

Biz çok şey tartıştık.

We haven't even discussed that yet.

Hatta biz onu henüz tartışmadık.

We haven't yet discussed that problem.

O sorunu henüz görüşmedik.

I discussed the plan with Tom.

Planı Tom'la tartıştım.