Translation of "Customers" in Turkish

I advise customers.

Müşterilere tavsiyede bulunurum.

Customers haven't complained.

Müşteriler şikayet etmediler.

They need customers.

Onların müşterilere ihtiyacı var.

We value our customers.

Müşterilerimize değer veriyoruz.

We love our customers.

Müşterilerimizi severiz.

There are no customers.

Hiç müşteri yok.

His customers dropped off.

Onun müşterileri azaldı.

The customers are happy.

Müşteriler mutlu.

My customers never complain.

Müşterilerim asla şikayet etmez.

Were there any customers?

Herhangi bir müşteri var mıydı?

Those children are potential customers.

Şu çocuklar potansiyel müşteri.

Tom, you're scaring the customers!

Tom, müşterileri korkutuyorsun!

These customers are very rude.

Bu müşteriler çok kaba.

That shop has many customers.

Bu mağazanın birçok müşterisi vardır.

I've got plenty of customers.

Pek çok müşterim var.

Customers came one after another.

Müşteriler birbiri ardına geldi.

The company gained more customers.

Şirket, daha fazla müşteri kazandı.

There were no other customers.

Başka müşteriler yoktu.

Customers have to be satisfied.

Müşteriler memnun olmak zorundadır.

We treat our customers well.

Biz müşterilerimize iyi davranırız.

There are few customers today.

Bugün az müşteri var.

There just aren't enough customers.

Sadece yeterli müşteri yok.

Were there any other customers?

Herhangi başka müşteriler var mıydı?

Take care of your customers.

- Müşterilerine dikkat et.
- Müşterilerinle ilgilen.

Sami hates customers like these.

Sami bu gibi müşterilerden nefret eder.

Tom flirted inappropriately with customers.

Tom müşterileriyle uygunsuz bir şekilde flört etti.

Tom sometimes rips off his customers.

- Tom bazen müşterilerinden fahiş fiyat ister.
- Tom bazen müşterilerini dolandırır.

Customers stopped coming to our shop.

Müşteriler dükkanımıza gelmekten vazgeçtiler.

I don't see any customers complaining.

Ben herhangi bir müşterinin şikayet ettiğini görmüyorum.

Tom and Mary were good customers.

Tom ve Mary iyi müşteriydiler.

There's not very many customers today.

Bugün çok sayıda müşteri yok.

We didn't have any customers today.

Bugün hiç müşterimiz yoktu.

I'll sell the jewelry to customers.

Ben takıları müşterilere satacağım.

We must keep the customers satisfied.

Müşterileri hoşnut tutmalıyız.

The customers have started to come.

Müşteriler gelmeye başladı.

We have really loyal repeat customers.

Bizim gerçekten sadık sürekli müşterilerimiz var.

We only had three customers today.

Bugün sadece üç müşterimiz vardı.

All of Tom's customers are Canadians.

Tom'un bütün müşterileri Kanadalıdır.

He sometimes rips off his customers.

Bazen müşterilerini kazıklar.

- We have a parking lot for the customers.
- We have a parking lot for customers.

Müşteriler için bir park yerimiz var.

Credit companies send their customers monthly bills.

Kredi firmaları kendi müşterilerine aylık faturalar gönderir.

There are several customers in the restaurant.

Restoranda birkaç müşteri var.

"Our customers are in Taiwan", explained Tom.

Tom müşterilerimiz Tayvan'da dedi.

The customers are complaining about the service.

Müşteriler hizmet hakkında şikayet ediyorlar.

Watch out for rowdy or drunk customers.

Kavgacı ya da sarhoş müşterilere dikkat edin.

He knows how to talk to customers.

O, müşterilerle nasıl konuşacağını biliyor.

Tom and Mary are our best customers.

Tom ve Mary bizim en iyi müşterilerimiz.

Our policy is to satisfy our customers.

Politikamız müşterilerimizi tatmin etmektir.

Tom is one of my best customers.

Tom benim en iyi müşterilerimden biri.

Many of our customers are from Canada.

- Müşterilerimizin çoğu Kanadalıdır.
- Müşterilerimizin birçoğu Kanada'dandır.

Many of our customers are in Australia.

Müşterilerimizin çoğu Avustralya'da.

Many of our customers are from Australia.

Müşterilerimizin çoğu Avustralyalı.

Tom knows how to talk to customers.

Tom müşterilerle nasıl konuşulacağını bilir.

What have you been telling your customers?

Müşterilerine ne söylüyorsun?

His store is always crowded with customers.

Dükkânı sürekli müşteri kaynıyor.

We have many customers in the summer.

Yazın birçok müşterimiz vardır.

We have a lot of regular customers.

Bizim çok sayıda düzenli müşterilerimiz var.

Sami hates customers who act like this.

Sami böyle davranan müşterilerden nefret eder.

Tom is one of our best customers.

Tom en iyi müşterilerimizden biridir.

The greengrocer is very kind to his customers.

Manav müşterilerine karşı çok nazik.

The company always strives to satisfy its customers.

Şirket her zaman müşterilerini tatmin etmeye çalışır.

The department store is always packed with customers.

Mağaza her zaman müşterilerle ile doludur.

They attract customers by offering high-quality goods.

Onlar yüksek kalitede ürünler sunarak müşteri çekerler.

Were there any customers while I was gone?

Ben yokken hiç müşteri var mıydı?

We don't get a lot of repeat customers.

- Devamlı müşterimiz çok olmuyor.
- Müşteri devamlılığında pek başarılı değiliz.

I have told you how to treat customers.

Müşterilere nasıl davranılacağını sana söyledim.

There were no other customers in the store.

Mağazada başka müşteriler yoktu.

He knows the names of all his customers.

O tüm müşterilerinin adlarını bilir.

The customers have been complaining a lot lately.

Müşteriler son zamanlarda çok şikayet ediyor.

Tom knows the names of all his customers.

Tom bütün müşterilerinin adını biliyor.

We have more customers than we can count.

Öngördüğümüzden daha çok müşterimiz var.

The company invited their prospective customers to the party.

Şirket, olası müşterilerini partiye davet etti.

The store needs more clerks to wait on customers.

Mağazanın müşterilere bakması için daha fazla tezgahtara ihtiyacı var.

Recently, we've been getting a lot of new customers.

Son zamanlarda müşterilerimiz artmakta.

Our company's first priority is meeting our customers' needs.

Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır.

A few customers have just walked into the store.

Birkaç müşteri sadece mağazanın içine yürüdü.

The waiter did his best to please the customers.

Garson müşterileri memnun etmek için elinden geleni yaptı.

We aim to satisfy our customers' wants and needs.

Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.

Three customers came in just as we were closing.

Tam biz kapatırken üç müşteri içeriye girdi.

The investment firm tricked customers into buying worthless stock.

Yatırım firması, değersiz hisse senedi satın alarak müşterilerini aldattı.

The use of new technology is attracting more customers.

Yeni teknoloji kullanımı daha fazla müşteri çekiyor.

It was early spring, so there weren't many customers.

Erken ilkbahardı, bu yüzden çok sayıda müşteri yoktu.

I wonder why we didn't have any customers today.

Bugün neden müşterimiz olmadığını merak ediyorum.

For some reason, we seem to be losing customers.

Bazı nedenlerden dolayı, müşteri kaybediyor gibi görünüyoruz.

This meant that Uruguay lost one of its biggest customers.

Bu Uruguay'ın en büyük müşterilerinden birini kaybettiği anlamına geliyordu.

There were no more than ten customers in the shop.

Dükkanda ondan fazla müşteri yoktu.

There were no customers, so we closed the shop early.

Hiç müşteri yoktu bu yüzden dükkânı erken kapattık.

Since there were no customers, we closed the shop early.

Hiç müşteri olmadığı için dükkânı erken kapattık.

There were no customers, so we closed the store early.

Hiç müşteri yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.

There were no customers, so we closed the shop earlier.

Müşteri olmadığı için dükkanı erken kapattık.