Examples of using "Advise" in a sentence and their turkish translations:
Müşterilere tavsiyede bulunurum.
Ben dikkat tavsiye ediyorum.
- Tom size öğüt verebilir.
- Tom sana tavsiyede bulunabilir.
Bunu tavsiye etmedim.
Bunun yapılmasını tavsiye ederim.
Bunu tavsiye etmezdim.
- Ne tavsiye edersiniz?
- Ne tavsiye edersin?
Ne öneriyorsun?
Tom'un kendisine tavsiyede bulunacak kimsesi yok.
- İnsanlara tavsiye vermeyi severim.
- İnsanlara yol göstermeyi severim.
Onu yapmanı tavsiye etmezdim.
Ben buna karşı uyarıyorum.
Başka ne önerirsiniz?
Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.
Hemen başlamayı tavsiye ederdim.
Buna karşı şiddetle tavsiye ediyorum.
Ne önerirsin, Tom?
Beklemenizi tavsiye ederim.
Lütfen bana maliyeti bildir.
Sigarayı bırakmanı tavsiye ediyorum.
Tekrar düşünmeni şiddetle tavsiye ediyorum.
- Bunu hiç tavsiye etmem.
- Bunu kesinlikle önermem.
Tom'a ne tavsiye edeceğini sordum.
Gitmemeni tavsiye ederim.
Size dakik olmanızı tavsiye ederim.
Elbiseni değiştirmeni tavsiye ederim.
Ben müdahale etmemeni tavsiye ederim.
Benim tavsiye edeceğim şey tam olarak odur.
Bunu yapmanı tavsiye ederim.
Tom'un kendisine tavsiyede bulunacak bir arkadaşı yok.
ameliyatı önermeme eğiliminde oluyorum.
ve paydaşlarını çağırdım.
- Ben konuyla ilgili sana tavsiyede bulunacağım.
- O konuda size öğüt vereceğim.
Ona tavsiyede bulunacak hiç arkadaşı yok.
O, o konuda sana nasihat edecek.
Onların işi başkana tavsiyede bulunmak.
Kitaplarını okumamızı tavsiye ettiler.
Bunu kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Onu yapmayı bırakmanı tavsiye ediyorum.
Aynı şeyi yapmanı tavsiye ediyorum.
Tom'un gitmesine izin vermeni tavsiye ediyorum.
Lütfen ne yapacağım konusunda bana tavsiye ver.
Kalın bir palto giymeni tavsiye ediyorum.
Tom'a ne yapmasını tavsiye etmem gerekir?
Lütfen Tom'a gerçeği söylemesini tavsiye et.
Tom'u dinlemeni tavsiye ediyorum.
Bizi dinlemeni tavsiye ediyorum.
Onları dinlemeni tavsiye ediyorum.
Beni dinlemeni tavsiye ediyorum.
Onu dinlemeni tavsiye ediyorum.
Onu dinlemeni tavsiye ediyorum
Bizim gitmemize izin vermeni tavsiye ederim.
Onların gitmesine izin vermenizi tavsiye ederim.
Benim gitmeme izin vermenizi tavsiye ederim.
Onun gitmesine izin vermenizi tavsiye ederim.
Onun gitmesine izin vermenizi tavsiye ederim.
Ne yapmamı tavsiye edersin?
Bunu sana onu yapmamanı tavsiye ederim.
Kapılarını kilitlemeni tavsiye ediyorum.
Size onu yememenizi tavsiye ederim.
İçki içmeyi bırakmanı tavsiye ederim.
O otelde kalmamanı tavsiye ederdim.
Bana tavsiye verecek kimsem yok.
Ne yapacağınız konusunda size tavsiyede bulunacağım.
- Lütfen ona daha çok çalışmasını tavsiye eder misiniz?
- Ona daha sıkı çalışmasını öğütler misiniz lütfen?
Son kez Taninna'ya nasihat edeceğim.
Onların bu arabayı almalarını tavsiye etmem.
Gençken yurtdışına gitmeni tavsiye ederim.
Tom'un bununla başa çıkmasına izin vermeni şiddetle tavsiye ediyorum.
Onu yapmamanı şiddetle tavsiye ediyorum.
İstediğim gibi yapmanı tavsiye ediyorum.
Kendi işine bakmanı tavsiye ederim.
Doktorunu dinlemeni tavsiye ederim.
Sana Tom'dan uzak kalmanı tavsiye ediyorum.
Ne tavsiye edersiniz?
Onun hakları ile ilgili tanığa bilgi verdin mi?
O suyu içmemeni tavsiye ediyorum.
Tıbbi olarak konuşursak, sana kilo vermeni öneririm.
Tom'a artık yardım etmemenizi tavsiye ediyorum.
Tom'la arkadaşlık etmemeni tavsiye ederim.
Onun polise gitmesini tavsiye ettin mi?
Tom'a tavsiye veremem. O beni hiç dinlemez.
Tavsiyeniz ne olurdu?
Şimdi sadece dinlemeni tavsiye edeceğim.
Hepinize bol bol dinlenmenizi tavsiye ediyorum.
Ne yapmam gerektiği konusunda bana tavsiye verebilir misin?
Boston'a Tom'la birlikte gitmeni öneririm.
Hava karardıktan sonra eve yürümemenizi tavsiye ederim.
Bunu yapmayı kesmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Onunla arkadaşlık etmeni önermem.
Aşağıdaki fiyat indirimleri ile ilgili sana nasihat etmek istiyoruz.
Arkadaşlarından borç para almamanı tavsiye ederim.
Bu ilacı derhal kullanmanı şiddetle tavsiye ediyorum.
Tom'un önerdiğini yapmanızı size şiddetle tavsiye ederim.
Ben derhal buradan çıkmanı şiddetle tavsiye ediyorum.
Bu gibi ailelere, hayvanları barınaklara götürüp
Bana ne tavsiye edersin?