Examples of using "Corrupted" in a sentence and their turkish translations:
Kayıt dosyam bozuldu.
Seçmenler bozuk olmamalıdır.
Maalesef sistem çöktü.
Kolay yaşamak savaşçı ruhu bozdu.
Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir.
Siyasetçilerimizin ahlakı bozuldu.
Genel ahlak bu kasabada bozulmuş.
Adamlar yiyor ama çalışıyor.
Tanrı'nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu.
Her nasılsa mesaj bozulmuş, bu yüzden okumadan önce düzelttik.
Eşsiz bir konuma sahip ve yolsuz olduğu kadar
Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı. Tanrı Nuh'a, "İnsanlığa son vereceğim" dedi, "Çünkü onların yüzünden yeryüzü zorbalık doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim."