Examples of using "Unfortunately" in a sentence and their turkish translations:
Maalesef!
Maalesef doğru.
Ne yazık ki doğru.
Ne yazık ki
Ne yazık ki
düzen? malesef...
- Bu ne yazık ki doğrudur.
- Maalesef doğru.
Ne yazık ki, o doğru.
Maalesef o olmadı.
yine insan malesef
Ne yazık ki yağmur yağdı.
Ne yazık ki geç kaldım
Ne yazık ki, haklısın.
Maalesef bu doğru.
Maalesef hayat bu!
Ne yazık ki, hiç kimse bize söylemedi.
Ne yazık ki, mağaza kapalıydı.
Ne yazık ki onlara yardım edemem.
Ne yazık ki okul sistemlerimiz...
fakat yaşamsal olarak malesef değil
Ne yazık ki dün yağmur yağdı.
Ne yazık ki o yurt dışında yaşıyor.
Maalesef bugün yağmur yağıyor.
Maalesef, Nancy haklıydı.
Ne yazık ki, o gelmedi.
Maalesef bu gerçek.
Ne yazık ki, o yoktur.
Ne yazık ki, bu yapılmadı.
Ne yazık ki bu gerçektir.
Ne yazık ki, o olmadı.
Ne yazık ki, o olmayacak.
Ne yazık ki plan ters tepti.
Ne yazık ki bir sorun var.
Ne yazık ki, onlar çoğunluk.
Ne yazık ki bu bir aldatmaca.
Maalesef bu mümkün değil.
Maalesef, bebek öldü.
Ne yazık ki, Tom bunu yaptı.
Ne yazık ki bazen olur.
Ne yazık ki, Tom burada değil.
Ne yazık ki, Tom yalnız değildi.
Ne yazık ki, Tom orada değildi.
Maalesef, onun başaracağından emin değilim.
Maalesef 1980'lerden itibaren
Ne yazık ki tıpkı tehlikeli bir uyku ilacı gibi,
ne yazık ki mülteci kampları, Mumbai'nin kenar mahalleleri,
şimdiki çocuklar malesef daha şanssız
Maalesef, durum böyle değil.
Ne yazık ki o gelmeyi reddetti.
- Maalesef, söylenti gerçektir.
- Ne yazık ki, o söylenti doğru.
Maalesef, rapor doğrudur.
Maalesef bilgi doğru.
Hayır, ne yazık ki; aksine.
Ne yazık ki, o gerçek.
Ne yazık ki şimdi çok meşgulüm.
Ne yazık ki geçmek zorunda kalacağız.
Ne yazık ki bir hata oluştu.
Ne yazık ki filler iyi şarkı söyleyemez.
Cinas ne yazık ki çevrilemez.
Malasef, o kadar kolay değildi.
Ne yazık ki komplikasyonlar olabilir.
Ne yazık ki, yardım çok geç geldi.
Maalesef, rapor doğru.
- Hat ne yazık ki meşgul.
- Numara ne yazık ki meşgul.
Ne yazık ki, onu bulamıyorum.
Ne yazık ki onlar o kadar iyi değil.
Ne yazık ki başka sözüm vardı.
Ne yazık ki bir sözüm var.
Ne yazık ki bu o kadar kolay değil.
Ne yazık ki, bu mümkün olmadı.
Ne yazık ki, bazı insanlar rahatsız edildi.
Ne yazık ki, her yerde aynı.
Ne yazık ki, bu şeyler zaman alır.
Ne yazık ki bu bir seçenek değil.
Ne yazık ki durum bu değildi.
Ne yazık ki, o kadar basit değil.
Ne yazık ki konu o değil.
Ne yazık ki, bu gece gelemem.
Maalesef sistem çöktü.
- Ne yazık ki kötü haberim var.
- Maalesef kötü haberlerim var.
Ne yazık ki, bu haber doğrudur.
Ne yazık ki, sana katılıyorum.
Çokça böyledir, ne yazık ki.
Ne yazık ki başka planlarım var.
Ne yazık ki bu mümkün değildir.
biz ise malesef bir film yapmıyoruz
Günümüzde dahi hala görememekteler maalesef
Ne yazık ki, etrafta kimse yoktu.
Ne yazık ki, filmi göremedim.
Ne yazık ki, Brian kötü hava ile karşılaştı.
Ne yazık ki, teklifi reddetmeliyim.
Ne yazık ki bugün vaktim yok.
Ne yazık ki, bütün eğlenceyi kaçırdım.
Ne yazık ki, annem evde değil.
Ne yazık ki, artık sana yardımda bulunamam.
Ne yazık ki davetinizi kabul edemem.