Examples of using "Confronted" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary ile yüzleşti.
Tom'la yüz yüze geldim.
Onlara karşı koydum.
Ona karşı koydum.
Onlar birbirleriyle yüzleştirildi.
Tom doğrudan Mary ile yüz yüze geldi.
Sami daha sonra Leyla ile karşılaştı.
bütün insanları sarsan
Bu konularla karşı karşıya kalmalısınız.
Zor bir durumla karşı karşıyayız.
- Zor bir problemle yüz yüze geldim.
- Zor bir sorunla karşı karşıyayım.
Onlar birçok sorunlarla karşılaştı.
Bazı güçlüklerle yüz yüze getirildi.
O, kanıtla karşı karşıyaydı.
Tom ve Mary birbirleriyle karşı karşıya kaldılar.
O, zor bir sorunla yüz yüze geldi.
O pek çok güçlükle yüz yüze geliyor.
Polis, Leyla'nın yalanlarını ortaya çıkardı.
O, zorluklarla karşılaştığında nadiren pes eder.
Zor bir problemle yüz yüze geldim.
Karmaşık bir durumla karşı karşıyayız.
O, onunla yüz yüze geldi ve bir özür talep etti.
Polis öfkeli kalabalıkla karşı karşıyaydı.
Tom gümüş bir bıçakla vampire karşı koydu.
O zaman, ülkemiz ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır.
Kralın yeğeni karısını gözyaşlarına boğduğunda Ney, " Siz İngiliz bahçelerinde oturup çayınızı yudumlarken