Examples of using "Concentrate" in a sentence and their turkish translations:
Konsantre olmaya çalış.
Konsantre olalım.
Yoğunlaş, Tom.
Konsantre olayım.
Tom konsantre olamadı.
Tom konsantre olmalı.
Konsantre olmalıyım.
- Konsantre olamıyorum.
- Ben yoğunlaşamıyorum.
Nasıl konsantre olabiliyorsun?
Görevimize konsantre ol!
Görevine yoğunlaş!
Sadece konsantre olayım.
- Sen konsantre olmak zorundasın.
- Konsantre olman gerek.
Yoğunlaşmaya çalışıyorum.
Tom konsantre olmaya çalıştı.
Uzun süre konsantre olamadım.
Neden konsantre olamıyorsun?
Yoğunlaşmam gerekiyor.
Sadece konsantre olman gerekiyor.
Buna konsantre olmalıyız.
Daha fazla konsantre olmalısın.
Tom konsantre olamadı.
Hiç konsantre olamıyorum.
Ne yaptığınız üzerine yoğunlaşın.
Geleceğe odaklanalım.
- Konsantre olmak zor mu?
- Yoğunlaşmak zor mu?
Neye konsantre olmalıyız?
Sen buradayken konsantre olamam.
O, konuşmaya konsantre olamadı.
Onlar çok gürültülüler; Konsantre olamıyorum.
Geleceğe yoğunlaşalım, değil mi?
Onun üzerinde yoğunlaşmak istiyorum.
O konsantre olmayı zor buldu.
Konsantre olma yeteneğini kaybettin.
Tom işine yoğunlaşamadı.
- Boks üzerine yoğunlaşmak istiyorum.
- Boksa konsantre olmak istiyorum.
İşime konsantre olamıyorum.
İşinize konsantre olursanız iyi olur!
Tom onu konsantre olmaya zor buldu.
- Konsantre olmakta zorlandım.
- Konsantre olmak bana zor gelmişti.
- Dikkatimi vermekte zorluk çekmiştim.
Yorgunken konsantre olamıyorum.
Sabırlı bir zihin üzerine konsantre oluyoruz.
fakat müzikten ötürü odaklanamıyor.
Televizyonu kapa. Konsantre olamıyorum.
Konsantre olmak benim için zorlaşıyor.
Eldeki işe konsantre olalım.
Bugün konsantre olmakta zorlanıyorum.
Tom konsantre olamıyor gibi görünüyordu.
Tom işine konsantre olmaya çalıştı.
Bir süre sakin ol ve konsantre ol.
- Sen tamamen iyileşmene konsantre olmalısın.
- Sen tamamen iyileşmen üzerine yoğunlaşmalısın.
- İşim üzerine konsantre olmak zorundayım.
- İşim üzerine yoğunlaşmak zorundayım.
- Bütün yapmanız gereken konsantre olmaktır.
- Bütün yapman gereken konsantre olmak.
Şu anda o problem üzerinde yoğunlaşamam.
Senin için konsantre olmak çok zordu.
Onlar çok fazla gürültü yapıyor. Konsantre olamıyorum.
Sanırım başka şeylere konsantre olmalıyız.
Tom gözlerini kapadı ve konsantre olmaya çalıştı.
Neden sadece işine konsantre olmuyorsun?
Şimdilik buna konsantre olmak istiyorum.
O kadar gürültülüydü ki konsantre olamadım.
Bunu halletmek üzerinde yoğunlaşmayı öneriyorum.
- Yolda araba sürerken dikkatini vermelisin.
- Araba sürerken dikkatini yola vermelisin.
Pencereden dışarı bakmayın. İşinize yoğunlaşın.
O, akademik işlerine konsantre olamaz.
Devam eden tüm bu kargaşa yüzünden konsantre olamıyorum.
Bugün yapılması gereken şeyin üzerinde yoğunlaşalım.
konsantre olmaya ve doğru yola itmesi.
Gnaeus'un planı denizde ki harekata konsantre olmak.
Konsantre olamıyorum. TV'yi kapatır mısın?
Yaptığın şeye dikkatini vermelisin.
Lütfen konuşmayı kes. Oyunuma konsantre olmam gerek.
Gürültü yüzünden işime konsantre olamıyorum.
Şu anda bu sorun üzerinde yoğunlaşamayacak kadar çok yorgunum.
Taze sıkılmış meyve suyu, konsantredeki meyve suyundan daha pahalıdır.
Omzuma vurmaya devam edersen konsantre olamam.
Şu anda, bu raporun hazırlanmasına konsantre olmanızı öneririm.
Yeni bir plan önerme üzerine konsantre olmalıyız.
Bir şey üzerine konsantre olmalısın ve onu iyi yapmayı öğrenmelisin?
Yaptığın şeye konsantre ol, sınıf arkadaşlarının yaptığı şeye değil.
Eğer konsantre olursanız, daha kısa zaman aralığında bitirebileceksiniz.
Mektuba yoğunlaşmaya çalıştı.
Tıp öğrenimi yapması için onun doktor babasının teşvikini reddettikten sonra Hawking onun yerine Matematik ve fizik üzerinde konsantre olmayı seçti.
Niçin o kadar mühim bir şeyi söylemek için beni uyandırdın? Şimdi, asla işime konsantre olamayacağım.