Examples of using "Clamped" in a sentence and their turkish translations:
Yozlaşmanın üzerine gittik,
- Hükümet azınlık gruba göz açtırmadı.
- Hükümet azınlık gruba sınırlamalar getirdi.
Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.