Examples of using "Minute" in a sentence and their turkish translations:
Bir dakika bekle.
Bana bir dakika ver.
bir ülkede.
'Bir dakika!'
Bir dakika bekle.
Bana bir dakika ver.
Kalabalık, dakikalar geçtikçe daha da büyüdü.
Bir dakika bekle.
Bir dakika bekleyin, lütfen!
Bir dakika bekle, Tom!
Bana bir dakika ver.
- Lütfen bir dakika bekle.
- Lütfen bir dakika bekleyin.
- Lütfen bir dakika bekleyiniz.
Her dakika sayılır.
Her dakika sayıldı.
Bir dakika...
Çok yakında yağmur yağacak.
Sadece bir dakika sürecek.
Sadece bir dakikaya ihtiyacım var.
Bana sadece bir dakika ver.
Bir dakikada altmış saniye vardır.
Bana bir dakikanızı ayırın.
Bize bir dakika ver.
Bir dakika bekle, tatlım!
Bir dakika bekle, Mary!
Bir dakika duralım.
Lütfen bir dakika bekle.
Burada bir dakika bekle.
Şimdi bir dakika bekle.
Sadece bir dakika dinlen.
Bir dakikam var.
Bir dakikaya ihtiyacım var.
Sadece bir dakika bekle.
Sadece bir dakika bekleyin.
Bana bir dakika daha ver.
Bir dakika sessizlik.
Bir dakika burada kal.
Bir dakika bekle, Tom!
Bir dakikan var.
Bir dakika dinlen.
Tom'a bir dakika ver.
Ona bir dakika ver.
Onlara bir dakika ver.
Ona bir dakika ver.
Ona bir dakika ver.
Sadece bir dakika bekle.
Bir dakika, lütfen.
Şimdi, bir dakika bekleyin.
Hey, bir dakika bekleyin.
Bu sadece bir dakika sürecek.
Sadece bir dakika sürecek.
10 dakikalık bir mola alalım.
Tom son dakikada iptal etti.
Sadece bir dakika alabilir miyim?
Ama bir saniye bekleyin...
Bir dakika önce gitti.
O, her an ayrılabilir.
Bir dakika bekle, lütfen.
Bir dakika ayırabilir misin?
Sadece bir dakikam var.
Tom'a bir dakika verelim.
Bir dakika. Geliyorum.
Sadece bir dakikaya ihtiyacımız var.
Bir dakikanızı alabilir miyim?
Tom bir dakika önce ayrıldı.
Bir dakikaya ihtiyacınız var mı?
Bu sadece bir dakika sürer.
Her dakika doğan biri var.
Bir dakikan kaldı.
Bu bir dakika alabilir.
Sadece bir dakikam var.
Bir dakika bekle! Dayan!
Sadece bir dakikaya ihtiyacım vardı.
Yaklaşık bir dakikaya ihtiyacım var.
Sadece bir dakika bekleyin, lütfen.
Sana bir dakika daha vereceğim.
Tom bir dakika boyunca dinledi.
Bir dakika içinde döneceğim.
Bir dakika içinde gideceğim.
Bir dakika bekle, tamam mı?
Sadece bir dakika olacak.
Bir dakika içinde gideceğiz.
Bir dakika bekler misin?
Onlara bir dakika verelim.
Sadece bize bir dakika ver.
Bana yalnızca bir dakika ver.
Sadece bana bir dakika ver.
Sadece ona bir dakika ver.
Bana yalnızca bir dakika ver.
Bana bir dakika daha ver, tamam mı?
Bana bir dakika ver, tamam mı?
Sadece bana bir dakika daha ver.
Bana bir dakika ver lütfen.
Her an yağmur yağabilir.
Bir dakikada altmış saniye var.