Examples of using "Chapel" in a sentence and their turkish translations:
Peder Tom, eski şapelde dua ediyor.
O şapel birkaç yüzyıl önce İspanyollar tarafından inşa edildi.
Tom Mary'yi kilisede yapayalnız otururken bulduğuna şaşırdı.
Michelangelo Sistine Kilisesinin tavanına bazı figürler çizebilsin diye, Shakespeare bazı konuşmaları ve Keats şiirlerini yazabilsin diye, bana öyle geliyor ki sayısız milyonlarcasının yaşamış olmalarına ve acı çekmiş olmalarına ve ölmüş olmalarına değer.