Translation of "Careless" in Turkish

You're careless.

Sen dikkatsizsin.

Don't be careless.

Dikkatsiz olma.

Tom seems careless.

Tom dikkatsiz görünüyor.

Tom was careless.

Tom dikkatsizdi.

You're very careless.

Çok düşüncesizsin.

Tom is careless.

- Tom dikkatsiz.
- Tom kayıtsız.

You're getting careless.

- Dikkatsizlik ediyorsun.
- Gittikçe dikkatsizleşiyorsun.

We're getting careless.

Gittikçe daha da dikkatsiz oluyoruz.

I was careless.

Dikkatsizdim.

I've been careless.

Dikkatsizim.

You got careless.

Dikkatsiz davrandın.

I'm sometimes careless.

Bazen dikkatsizim.

Careless driving causes accidents.

Dikkatsiz sürüş, kazalara sebep olur.

Don't be so careless!

Bu kadar dikkatsiz olma!

Tom is extremely careless.

Tom son derece dikkatsiz.

Tom is quite careless.

Tom oldukça dikkatsiz.

Tom is very careless.

Tom çok dikkatsiz.

- You're careless.
- You're reckless.

Sen pervasızsın.

She's sloppy and careless.

O özensiz ve dikkatsiz.

I'm sometimes very careless.

Ben bazen çok dikkatsizim.

Tom might be careless.

Tom dikkatsiz olabilir.

Tom was very careless.

Tom çok dikkatsizdi.

I was very careless.

Ben çok dikkatsizdim.

- I admit that I was careless.
- I admit I was careless.

Ben, dikkatsiz olduğumu itiraf ediyorum.

- I think Tom is careless.
- I think that Tom is careless.

Tom'un dikkatsiz olduğunu düşünüyorum.

- Tom isn't likely to be careless.
- Tom won't likely be careless.

Tom muhtemelen dikkatsiz olmayacak.

- Tom thought Mary was careless.
- Tom thought that Mary was careless.

Tom Mary'nin dikkatsiz olduğunu düşündü.

- Tom thinks Mary is careless.
- Tom thinks that Mary is careless.

Tom Mary'nin dikkatsiz olduğunu düşünüyor.

- I admit that I've been careless.
- I admit I've been careless.

Dikkatsiz olduğumu kabul ediyorum.

Don't make such careless mistakes.

Böylesine dikkatsiz hatalar yapma.

Tom is careless about money.

Tom para hakkında dikkatsiz.

Tom is careless, isn't he?

Tom dikkatsiz, değil mi?

Tom is a careless driver.

Tom dikkatsiz bir sürücüdür.

Why are people so careless?

Neden insanlar çok dikkatsiz.

I made a careless mistake.

Ben dikkatsiz bir hata yaptım.

He is careless about money.

O, para hakkında dikkatsiz.

Sami was a careless killer.

Sami dikkatsiz bir katildi.

Tom won't likely be careless.

Tom muhtemelen dikkatsiz olmayacak.

- Tom thinks Mary will be careless.
- Tom thinks that Mary will be careless.

Tom Mary'nin dikkatsiz olacağını düşünüyor.

Don't repeat such a careless mistake.

Böylesine dikkatsiz bir hatayı tekrarlama.

A careless man often makes mistakes.

Dikkatsiz bir insan sık sık hatalar yapar.

She was punished for careless driving.

Dikkatsiz araba sürdüğü için cezalandırıldı.

His careless driving caused the accident.

Onun dikkatsiz sürüşü kazaya sebep oldu.

That was very careless of you.

Çok dikkatsizdin?

Tom is quite careless, isn't he?

Tom oldukça dikkatsiz, değil mi?

I don't remember you being careless.

Dikkatsiz olduğunu hatırlamıyorum.

It was very careless of me.

Gerçekten benim dikkatsizliğimdi.

He is careless about his clothes.

Kıyafetlerine dikkat etmez.

How could you be so careless?

Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirsin?

She is careless about her attire.

O, kıyafeti hakkında dikkatsiz.

I didn't think Tom was careless.

Tom'un dikkatsiz olduğunu düşünmedim.

Tom is likely to be careless.

Tom muhtemelen dikkatsiz olabilir.

Tom doesn't think Mary is careless.

Tom Mary'nin dikkatsiz olduğunu düşünmüyor.

Tom didn't think Mary was careless.

Tom, Mary'nin dikkatsiz olduğunu düşünmüyordu.

Tom said that he'd been careless.

Tom dikkatsiz olduğunu söyledi.

I wasn't as careless as Tom.

Tom kadar dikkatsiz değildim.

- Tom said that Mary had been very careless.
- Tom said that Mary was very careless.

Tom, Mary'nin çok dikkatsiz olduğunu söyledi.

- Tom told me that he had been careless.
- Tom told me he had been careless.

Tom bana dikkatsiz olduğunu söyledi.

Everybody blames me for my careless mistake.

Dikkatsiz hatam için herkes beni suçluyor.

The accident was due to careless driving.

Kaza sebebi dikkatsizlikti.

He blamed his son for being careless.

Dikkatsiz olduğu için oğlunu suçladı.

John is very careless about his clothes.

John elbiseleri hakkında çok dikkatsiz.

I didn't think Tom was so careless.

Tom'un bu kadar dikkatsiz olduğunu düşünmüyordum.

John is careless. He makes many mistakes.

John dikkatsiz. O çok hata yapar.

You must answer for your careless conduct.

Dikkatsiz davranışının hesabını vermelisin.

Tom doesn't think Mary will be careless.

Tom Mary'nin dikkatsiz olacağını düşünmüyor.

I wonder why Tom was so careless.

Tom'un neden bu kadar dikkatsiz olduğunu merak ediyorum.

Tom isn't as careless as Mary is.

Tom, Mary kadar umursamaz değil.

- Tom said Mary was likely to be careless.
- Tom said that Mary was likely to be careless.

Tom Mary'nin muhtemelen dikkatsiz olduğunu söyledi.

- Tom said he thought Mary had been careless.
- Tom said that he thought Mary had been careless.
- Tom said that he thought that Mary had been careless.

Tom, Mary'nin dikkatsiz olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought Mary had been careless.
- Tom told me he thought Mary had been careless.
- Tom told me he thought that Mary had been careless.
- Tom told me that he thought that Mary had been careless.

Tom bana Mary'nin dikkatsiz olduğunu düşündüğünü söyledi.

And careless risk-takers at the same time?

aynı zamanda böylesi dikkatsiz bir şekilde risk alabilirler?

The car crashed because the driver was careless.

Sürücü dikkatsiz olduğu için araba çarptı.

It was careless of her to forget it.

Onu unutmak onun dikkatsizliğiydi.

The accident was due to his careless driving.

Kaza onun dikkatsiz sürüşü yüzündendi.

She has spoiled her work by being careless.

Dikkatsizliği ile işini bozdu.

There were two careless mistakes on his paper.

Onun kağıdında iki dikkatsiz hata vardı.

She is careless about the way she dresses.

O, giyinme tarzı hakkında dikkatsizdir.

I do not want him to be careless.

Umursamaz olmasını istemiyorum.

A careless person is apt to make mistakes.

Dikkatsiz bir insan hata yapmaya eğilimlidir.

Mary said she thought Tom had been careless.

Mary, Tom'un dikkatsiz olduğunu düşündüğünü söyledi.

Tom and Mary are both careless, aren't they?

Tom ve Mary'nin ikisi de dikkatsiz, değil mi?

It was careless of you to lose the key.

Anahtarı kaybetmek senin dikkatsizliğindi.

It was careless of you to leave your bag.

Çantanı bırakman dikkatsizlikti.

It is careless of you to say such things.

Böyle şeyler söylemen senin dikkatsizliğin.

He cautioned me against being careless of my health.

O beni benim sağlığıma karşı dikkatsiz olmama karşı uyarıda bulundu.

Confused by her careless mistake, she burst into tears.

Dikkatsiz hatası tarafından kafası karıştığı için, gözyaşlarına gömüldü.

You can't afford to be careless in this experiment.

Bu deneyde dikkatsiz olacak durumda değilsin.

It was careless of you to forget your homework.

- Ödevini unutman ihmalkarlıktı.
- Ev ödevini unutman senin ihmalkarlığındı.

It seems to me that he is too careless.

Bana öyle geliyor ki o çok dikkatsiz.

He is so careless that he often makes mistakes.

O kadar dikkatsizdir ki sık sık hatalar yapar.

Tom isn't as careless as he used to be.

Tom eskiden olduğu kadar dikkatsiz değil.

Tom and Mary are both very careless, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de çok dikkatsiz, değil mi?

- You were careless to leave your umbrella on the train.
- It was careless of you to leave your umbrella on the train.

Trende şemsiyeni bırakmak senin dikkatsizliğindi.

It transpired that fire was caused by a careless smoker.

Yangına dikkatsiz bir sigara içicisinin sebep olduğu ortaya çıktı.

It is careless of me to take the wrong bus.

Yanlış otobüse binmem dikkatsizlikti.

He may be clever, but he often makes careless mistakes.

O akıllı olabilir fakat sık sık dikkatsiz hatalar yapar.

It was careless of you to leave the door unlocked.

Kapıyı açık bırakman senin dikkatsizliğindi.