Examples of using "Brushes" in a sentence and their turkish translations:
O dişlerini fırçalar .
O, atı fırçalar.
O hiç dişlerini fırçalamaz.
Bu adam dişlerini fırçalıyor.
O adam dişlerini fırçalıyor.
Kız evlat saçını fırçalar.
Tom her gün dişlerini fırçalar.
"Kimin fırçaları bunlar?" "Onlar Picasso'nun."
Tom her yemekten sonra dişlerini fırçalar.
O yemeklerinden sonra dişlerini fırçalar.
O sabahleyin saçını tarar.
Tom her zaman yemeklerden sonra dişlerini fırçalar.
O, her sabah dişlerini fırçaladığını söylüyor.
O her sabah dişlerini fırçaladığını söyledi.
Tom günde en az üç kere dişlerini fırçalar.
Yeni bir palet ve birkaç boyama fırçası aldım.
Tom dişçisine her yemekten sonra dişlerini fırçaladığını söyledi.