Translation of "Umbrella" in Turkish

0.367 sec.

Examples of using "Umbrella" in a sentence and their turkish translations:

- That's my umbrella.
- It's my umbrella.

O benim şemsiyem.

- Where's my umbrella?
- Where is my umbrella?

Şemsiyem nerede?

- Is that her umbrella?
- Is that his umbrella?
- Is that your umbrella?

O onun şemsiyesi mi?

- This isn't my umbrella.
- That's not my umbrella.
- That isn't my umbrella.

Bu benim şemsiyem değil.

"Is that Mary's umbrella?" "Yes, that's her umbrella."

"O, Mary'nin şemsiyesi mi?" "Evet, o onun şemsiyesi."

- Isn't that Tom's umbrella?
- Isn't this Tom's umbrella?

O, Tom'un şemsiyesi değil mi?

- Which umbrella is yours?
- Which is your umbrella?

- Şemsiyen hangisi?
- Hangisi senin şemsiyen?

- Someone stole my umbrella.
- Somebody stole my umbrella.

- Biri şemsiyemi çaldı.
- Birisi şemsiyemi yürütmüş.

Like an umbrella

adeta bir şemsiye gibi

Grab an umbrella.

Bir şemsiye al.

Where's Tom's umbrella?

Tom'un şemsiyesi nerede?

That's my umbrella.

Bu benim şemsiyem.

Here's your umbrella.

İşte senin şemsiyen.

That's Tom's umbrella.

Bu, Tom'un şemsiyesi.

My umbrella broke.

Şemsiyem kırık.

Where's your umbrella?

Şemsiyen nerede?

- I have lost my umbrella.
- I've lost my umbrella.

Ben şemsiyemi kaybettim.

- This umbrella belongs to Tom.
- This umbrella is Tom's.

Bu şemsiye Tom'a ait.

- I can't find my umbrella!
- I can't find my umbrella.

Şemsiyemi bulamıyorum.

- Can I borrow an umbrella?
- May I borrow an umbrella?

Bir şemsiye ödünç alabilir miyim?

- Tom wasn't carrying an umbrella.
- Tom isn't carrying an umbrella.

Tom bir şemsiye taşımıyordu.

- How much does this umbrella cost?
- How much is this umbrella?
- What's the price of this umbrella?

- Bu şemsiyenin fiyatı nedir?
- Bu şemsiyenin ücreti nedir?
- Bu şemsiye ne kadar?

I closed my umbrella.

Şemsiyemi kapadım.

Don't forget your umbrella.

- Şemsiyeni unutma.
- Şemsiyenizi unutmayın.

I bought an umbrella.

Bir şemsiye aldım.

Whose umbrella is that?

O kimin şemsiyesi?

We found Tom's umbrella.

Tom'un şemsiyesini bulduk.

I borrowed Tom's umbrella.

Tom'un şemsiyesini ödünç aldım.

Tom needs an umbrella.

Tom'un bir şemsiyeye ihtiyacı var.

Is this his umbrella?

Bu onun şemsiyesi mi?

Is this her umbrella?

Bu onun şemsiyesi mi?

I'll take my umbrella.

Şemsiyemi alacağım.

He needs an umbrella.

Onun bir şemsiyeye ihtiyacı var.

You've lost your umbrella.

Sen şemsiyeni kaybettin.

She repaired my umbrella.

O, şemsiyemi onardı.

She took an umbrella.

O bir şemsiye aldı.

Someone's taken my umbrella.

Birisi şemsiyemi aldı.

She forgot her umbrella.

Şemsiyesini unuttu.

Is that Tom's umbrella?

O, Tom'un şemsiyesi mi?

Mary forgot her umbrella.

Mary şemsiyesini unuttu.

This is Tom's umbrella.

Bu Tom'un şemsiyesi.

Tom has my umbrella.

Şemsiyem Tom'da.

That umbrella is Tom's.

O şemsiye Tom'un.

You took the umbrella.

Şemsiyeyi sen aldın.

This is my umbrella.

Bu benim şemsiyem.

Is this your umbrella?

Bu senin şemsiyen mi?

Is this umbrella yours?

Bu şemsiye senin mi?

This isn't my umbrella.

Bu benim şemsiyem değil.

Whose umbrella is this?

Bu kimin şemsiyesi?

I'll take this umbrella.

Bu şemsiyeyi alacağım.

Tom brought an umbrella.

Tom bir şemsiye getirdi.

Tom forgot his umbrella.

Tom şemsiyesini unuttu.

Is that your umbrella?

Bu senin şemsiyen mi?

Get under my umbrella.

Şemsiyemin altına gir.

I lost my umbrella.

- Benim şemsiyemi kaybettim.
- Şemsiyemi kaybettim.

Tom lost his umbrella.

Tom şemsiyesini kaybetti.

Tom stole my umbrella.

Tom şemsiye çaldı.

Please share my umbrella.

Lütfen şemsiyemi paylaşın.

I have your umbrella.

Şemsiyen bende.

I need an umbrella.

Bir şemsiyeye ihtiyacım var.

Hand me that umbrella.

O şemsiyeyi bana ver.

Is this umbrella Tom's?

Bu şemsiye Tom'un mu?

Tom borrowed Mary's umbrella.

Tom, Mary'nin şemsiyesini ödünç aldı.

Is that his umbrella?

O onun şemsiyesi mi?

This umbrella isn't mine.

Bu şemsiye benim değil.

Which umbrella is yours?

Hangi şemsiye senin?

This umbrella is mine.

Bu şemsiye benim.

Yes, take an umbrella.

- Evet, bir şemsiye al.
- Evet, bir şemsiye alın.

Tom stole Mary's umbrella.

Tom, Mary'nin şemsiyesini çaldı.

Isn't this Tom's umbrella?

Bu Tom'un şemsiyesi değil mi?

The umbrella is broken.

Şemsiye bozuk.

My umbrella is missing.

Şemsiyem kayıp.

Is the umbrella yours?

Şemsiye senin mi?

- I am buying a new umbrella.
- I'm buying a new umbrella.

Yeni bir şemsiye satın alıyorum.

- I should have brought an umbrella.
- I should've brought an umbrella.

Bir şemsiye getirmeliydim.

- How much does this umbrella cost?
- How much is this umbrella?

- Bu şemsiyenin fiyatı nedir?
- Bu şemsiye ne kadar?

- Let me in under your umbrella.
- Let me under your umbrella.

Şemsiyenin altına girmeme izin ver.

- Tom lent me his umbrella.
- Tom lent his umbrella to me.

Tom şemsiyesini bana ödünç verdi.

- I will buy a new umbrella.
- I'm going to buy a new umbrella.
- I'll buy a new umbrella.

Yeni bir şemsiye satın alacağım.

- I wish I'd brought an umbrella with me.
- I should have brought an umbrella.
- I should've brought an umbrella.

Keşke yanımda bir şemsiye getirseydim.

- I'll borrow an umbrella from somebody.
- I'll borrow an umbrella from someone.

Birinden bir şemsiye ödünç alırım.

- Is this your umbrella?
- Is that your umbrella?
- Is this your brolly?

Bu senin şemsiyen mi?

He lost his umbrella again.

- O, şemsiyesini yine kaybetmiş.
- Şemsiyesini gene yitirdi.

Somebody left his umbrella behind.

Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.

Tom put up his umbrella.

Tom şemsiyesini yerine koydu.

I put up my umbrella.

Ben şemsiyemi açtım.

May I share your umbrella?

Şemsiyeni paylaşabilir miyim?

I left an umbrella behind.

Arkada bir şemsiye bıraktım.

She was holding an umbrella.

O, bir şemsiye tutuyordu.