Translation of "Medical" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Medical" in a sentence and their turkish translations:

Medical insurance.

Sağlık sigortası.

- Tom needs medical care.
- Tom requires medical care.

Tom'un tıbbi bakıma ihtiyacı var.

Or medical treatment,

yeterli kaynakları yoktu.

I need medical help.

Tıbbi yardıma ihtiyacım var.

I need medical assistance.

Tıbbî yardıma ihtiyacım var.

He attends medical conferences.

O tıbbi konferanslara katılır.

Tom needs medical assistance.

Tom'un tıbbi yardıma ihtiyacı var.

Tom needs medical care.

Tom'un tıbbi bakıma ihtiyacı var.

We need medical supplies.

Tıbbi malzemeye ihtiyacımız var.

You require medical attention.

Tıbbi bakıma ihtiyacın var.

Doctors use medical equipment.

Doktorlar tıbbi malzemeler kullanırlar.

Medical schools are expensive.

Tıp fakülteleri pahalıdır.

They brought medical supplies.

Onlar tıbbi malzeme getirdiler.

Tom refused medical treatment.

Tom tıbbi tedaviyi kabul etmedi.

Tom refused medical attention.

Tom tıbbi müdahaleyi reddetti.

Tom needs medical attention.

Tom tıbbi yardıma ihtiyaç duyuyor.

Everyone has medical coverage.

Herkesin sağlık sigortası vardır.

I'm a medical technologist.

Ben bir tıbbi teknoloğum.

Sami read medical books.

Sami tıp kitaplarını okudu.

Sami had medical expertise.

Sami'nin tıbbi uzmanlığı vardı.

A medical team came.

Tıbbi bir ekip geldi.

Who needs medical help?

- Kimin tıbbi yardıma ihtiyacı var?
- Kimin medikal yardıma ihtiyacı var?

Do you have medical insurance?

Sağlık sigortanız var mı?

She was a medical student.

O bir tıp öğrencisiydi.

He is a medical student.

O bir tıp öğrencisidir.

Medical science can save lives.

Tıp bilimi insanları kurtarır.

Tom has a medical bracelet.

Tom'un tıbbi uyarı künyesi var.

Tom was a medical student.

Tom bir tıp öğrencisiydi.

Tom is a medical student.

Tom bir tıp öğrencisi.

Are you the medical examiner?

- Siz muayene eden doktor musunuz?
- Siz adli tabip misiniz?

I need some medical advice.

Biraz doktor tavsiyesine ihtiyacım var.

We have a medical emergency.

Tıbbi bir acil durumumuz var.

You need immediate medical attention.

Acil tıbbi mücadeleye ihtiyacın var.

Tom is a medical intern.

- Tom bir stajyer doktor.
- Tom bir intörn.

Tom needs proper medical attention.

Tom'un uygun tıbbi bakıma ihtiyacı var.

Tom needs proper medical treatment.

Tom'un uygun tıbbi tedaviye ihtiyacı var.

Medical supplies are running out.

Tıbbi malzemeler tükeniyor.

Tom needs medical attention immediately.

Tom'un derhal tıbbi mücadeleye ihtiyacı var.

Tom didn't require medical attention.

Tom tıbbi müdahale gerektirmiyordu.

Tom didn't require medical treatment.

Tom'un tıbbi tedaviye ihtiyacı yoktu.

I don't have medical training.

Tıp eğitimim yok.

This is a medical emergency.

Bu tıbbi bir acil durum.

He was refused medical treatment.

Tedavisine izin verilmedi.

Firefighters do basic medical aid.

İtfaiyeciler temel tıbbi yardımda bulunurlar.

No one sought medical treatment.

Kimse tıbbi tedavi istemiyordu.

Tom often attends medical conferences.

Tom sık sık tıbbi konferanslara katılır.

Aren't you a medical examiner?

Sen bir adli tabip değil misin?

Tom will need medical attention.

Tom'un tıbbi yardıma ihtiyacı olacak.

Tom went to medical school.

Tom tıp fakültesine gitti.

Sami was a medical technician.

Sami bir tıbbi teknisyendi.

Sami was a medical professional.

Sami bir tıp profesyoneliydi.

Tom requires emergency medical care.

Tom acil tıbbi bakıma ihtiyaç duyuyor.

- I think Tom needs medical attention.
- I think that Tom needs medical attention.

Sanırım Tom'un tıbbi ilgiye ihtiyacı var.

Until you can get medical assistance.

tıbbi yardım alana dek

Perhaps even through a medical lens.

Hatta belki sağlık lensiyle bakmalıyız.

In a medical journal in 2005,

2005'de bir tıp dergisinde

Can I use my medical insurance?

Sağlık sigortamı kullanabilir miyim?

He is engaged in medical research.

Tıbbi araştırmayla meşgul.

Tom is engaged in medical research.

Tom tıbbi araştırma ile iştigal etmektedir.

Tom has had a medical emergency.

Tom'un tıbbi bir acil durumu vardı.

We need a medical team here!

Burada bir sağlık ekibine ihtiyacımız var.

Have you seen Tom's medical records?

Tom'un tıbbi kayıtlarını gördün mü?

You're injured and need medical attention.

Yaralısın ve tıbbi yardıma ihtiyacın var.

The scientist is conducting medical research.

Bilim adamı tıbbi araştırma yapıyor.

Dan was accepted into medical school.

Dan tıp fakültesine kabul edildi.

Tom uses cannabis for medical reasons.

Tom tıbbi nedenlerle kenevir kullanmaktadır.

Does Tom have any medical problems?

Tom'un hiç sağlık sorunu var mı?

Do you have any medical problems?

Herhangi bir sağlık sorununuz var mı?

Tom needs to get medical attention.

Tom'un tıbbi bakım alması gerekiyor.

I'd like to get medical insurance.

Sağlık sigortası almak istiyorum.

Sami Bakir is the medical examiner.

Sami Bekir tıbbi denetçidir.

- There is an urgent need for medical supplies.
- There's an urgent need for medical supplies.

Tıbbi malzemeler için acil bir ihtiyaç var.

That the medical community could tap into

bunu kolektif olarak izleyebilecekleri

Medical science has made a dramatic advance.

Tıp bilimi çarpıcı bir ilerleme gösterdi.

The medical congress was held in Kyoto.

- Kyoto'da tıp kongresi gerçekleştirildi.
- Kyoto'da tıp kongresi düzenlendi.

We need more medical care for infants.

Bizim bebekler için daha fazla tıbbi bakıma ihtiyacımız var.

Even worms are bought for medical research.

Solucanlar bile tıbbi araştırma için satın alındı.

Tom is going to need medical attention.

Tom'un tıbbi müdahaleye ihtiyacı olacak.

Did you request medical attention for Tom?

Tom için tıbbi müdahale istediniz mi?

She made a series of medical discoveries.

O bir dizi tıbbi keşifler yaptı

We need to get some medical supplies.

Biraz tıbbi erzaklar almalıyız.

Tom will have to get medical attention.

Tom tıbbi bakım almak zorunda kalacak.

Do any of you need medical assistance?

Sizden herhangi birinin tıbbi yardıma ihtiyacı var mı?

Don't ingest antibiotics without a medical prescription.

- Reçetesiz antibiyotik almayın.
- Reçetesiz antibiyotik içmeyin.

Does Meiji University have a medical school?

Meiji Üniversitesinde tıp fakültesi var mı?

Medical marijuana is legal in this state.

Bu ülkede tıbbi esrar yasaldır.

I have to pay a medical bill.

Bir sağlık faturasını ödemek zorundayım.

Tom has been accepted to medical school.

Tom tıp fakültesine kabul edildi.

Tom got his medical degree in Boston.

Tom tıp doktorluğu derecesini Boston'da aldı.

I need to buy some medical books.

Bazı tıp kitapları satın almam gerekiyor.

Fadil was admitted to Sadiq medical center.

- Fadıl, Sadık tıp merkezine kabul edildi.
- Fadıl, Sadık tıp merkezine yatırıldı.

Tom is a medical student, isn't he?

Tom tıp öğrencisi, değil mi?

He dedicated his life to medical work.

Hayatını tıp mesleğine adadı.

Is about to qualify as a medical doctor.

tıbbi doktor olmak üzere.

She's an MD-PhD student in medical education.

Tıpta doktora öğrencisi.