Translation of "Bond" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Bond" in a sentence and their turkish translations:

- What is a covalent bond?
- What's a covalent bond?

- Ortak değerlikli bağ nedir?
- Ortak bağ nedir?

- What is an ionic bond?
- What's an ionic bond?

- İyonik bağ nedir?
- İyon bağı nedir?
- İyonsal bağ nedir?

Which is longer, a single bond or a double bond?

Hangisi daha uzun? Bir tek bağ mı yoksa bir çift bağ mı?

Their bond was strong.

Bağları güçlüydü.

Who's your favorite James Bond?

Favori James Bond'un kimdir?

We have a unique bond.

Benzersiz bir bağımız var.

My word is my bond.

Sözüm senedimdir.

There's a new James Bond movie.

Yeni bir James Bond filmi var.

Tom has been released on bond.

Tom tahvil karşılığında serbest bırakıldı.

I voted for the bond issue.

Tahvil ihracı lehinde oy verdim.

Currency and bond markets are relatively calm.

Para tahvil piyasaları diğerlerine nazaran sakin.

The yield on the bond is 6%.

Tahvilde verim %6.

Dan and Linda had a common bond.

Dan ve Linda'nın ortak bir bağı vardı.

Layla and Sami had a special bond.

Leyla ve Sami'nin özel bir bağı vardı.

Sami and Layla shared a strong bond.

Sami ve Leyla güçlü bir bağı paylaşıyordu.

There is a strong bond between the brothers.

Erkek kardeşler arasında güçlü bir bağ vardır.

Sami had no emotional bond with his children.

Sami'nin kendi çocuklarıyla hiçbir duygusal bağı yoktu.

At last, James Bond made it as an actor.

Sonunda James Bond bir aktör olarak onu yaptı.

A marriage is a bond and a moral obligation.

Evlilik, bir bağ ve ahlaki bir zorunluluktur.

If James Bond is agent 007, who is 001?

Eğer James Bond ajan 007 ise, 001 kimdir?

The three issue more than 95% of global bond ratings”.

Bu üç ajans küresel tahvil değerlendirmesinin %95'ini yapıyor.

The two friends have formed a deep bond of friendship.

İki arkadaş derin bir arkadaşlık bağı oluşturdular.

You can't destroy the precious bond between mother and child.

Anne ve çocuk arasındaki değerli bağları yok edemezsiniz.

Layla and Sami did seem to enjoy a true loving bond.

Leyla ve Sami gerçek bir sevgi bağının tadını çıkarıyor gibi görünüyorlardı.

A world where we can bond with each other over our shared interests

Ortak ilgi alanlarımızın bizi yakınlaştıracağı

So she and her husband went out there, and they passed a bond issue

Bu yüzden o ve kocası oraya gittiler ve ortaokuldaki çocukları için

And a special bond was formed between  them, based on mutual respect and loyalty

aralarında karşılıklı saygı ve sadakate dayalı özel bir bağ kuruldu