Translation of "Begged" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Begged" in a sentence and their turkish translations:

Priya begged mama,

Priya annesine yalvardı,

She begged for mercy.

O merhamet için yalvardı.

Tom begged for mercy.

Tom merhamet için yalvardı.

Sami begged for mercy.

Sami merhamet için yalvardı.

He begged me to come.

O gelmemi rica etti.

Tom begged me to come.

Tom, gelmek için bana yalvardı.

She begged me to come.

Gelmem için yalvardı.

He begged me to stay.

O, kalmam için yalvardı.

He begged for his life.

Hayatı için yalvardı.

She begged for her life.

O hayatı için yalvardı.

Tom begged Mary to stay.

Tom Mary'den kalmasını rica etti.

Tom begged me to stay.

Tom kalmam için yalvardı.

Dan begged Linda for forgiveness.

Dan Linda'nın affetmesi için yalvardı.

I begged Tom to stay.

Tom'a kalması için yalvardım.

Tom begged Mary for help.

Tom yardım için Mary'ye yalvardı.

Tom begged us to stay.

Tom kalmamız için yalvardı.

Santa Ana begged for mercy.

Santa Ana merhamet için yalvardı.

She begged him to stay.

Ona kalması için yalvardı.

Tom begged Mary for forgiveness.

Tom bağışlanma için Mary'ye yalvardı.

Dania begged Fadil for mercy.

Dania, Fadıl'a merhamet için yalvardı.

Tom begged Mary for mercy.

Tom, Mary'ye merhamet diledi.

I begged Tom to come.

Tom'a gelmesini rica etim.

Tom begged me to leave.

Tom ayrılmamı istedi.

Tom begged me to wait.

Tom beklememi istedi.

Tom begged me to sing.

Tom şarkı söylememi istedi.

Sami begged for Layla's help.

Sami, Leyla'nın yardımı için yalvardı.

I begged Tom for mercy.

- Tom'dan merhamet dilendim.
- Tom'dan merhamet etmesi için yalvardım.

- The boy begged for a new bicycle.
- The boy begged for a new bike.

Oğlan yeni bir bisiklet için yalvardı.

The man begged me for money.

Adam para için bana yalvardı.

She begged for something to drink.

O, içecek bir şey istedi.

They begged us to help them.

Onlara yardım etmemiz için yalvardılar.

Tom begged Mary not to leave.

Tom gitmemesi için Mary'ye yalvardı.

Tom begged me to help him.

Tom ona yardım etmem için bana yalvardı.

I begged Tom to help me.

Bana yardım etmesi için Tom'a yalvardım.

I begged her not to go.

Gitmemesi için ona yalvardım.

Linda tearfully begged Dan for forgiveness.

Linda Dan'a affetmesi için ağlaya ağlaya yalvardı.

Tom begged us to be patient.

Tom sabırlı olmamızı rica etti.

I begged Tom not to go.

Gitmemesi için Tom'a yalvardım.

He begged her to forgive him.

Onu affetmesi için yalvardı.

Tom begged Mary to forgive him.

Tom Mary'ye onu affetmesi için yalvardı.

Tom begged for something to eat.

Tom yiyecek bir şeyler için yalvardı.

Tom begged Mary to slow down.

Tom Mary'nin yavaşlamasını rica etti.

Tom begged Mary to come home.

- Tom, Mary'ye eve gelmesi için yalvardı.
- Tom Mary'ye eve gelmesi için yalvardı.

Tom begged Mary for another chance.

Tom Mary'den bir şans daha istedi.

Mary begged Tom not to leave.

Mary, Tom'a ayrılmaması için yalvardı.

Mary begged Tom not to go.

Mary Tom'a gitmemesi için yalvardı.

I begged Tom to do that.

Tom'a onu yapması için yalvardım.

Tom begged me to do that.

Tom bana onu yapmam için yalvardı.

Tom begged Mary to help him.

Tom Mary'ye ona yardım etmesi için yalvardı.

Tom begged Mary to do that.

Tom Mary'ye bunu yapması için yalvardı

Tom begged Mary not to go.

Tom, Mary'ye gitmemesi için yalvardı.

Tom begged Mary to stop crying.

Tom ağlamayı durdurması için Meryem'e yalvardı.

Tom begged Mary to stay longer.

Tom, Mary'ye daha uzun kalması için yalvardı.

Tom begged me to help Mary.

Tom Mary'ye yardım etmemi istedi.

- Tom begged for money.
- Tom panhandled.

Tom para dilendi.

The old man begged me for money.

Yaşlı adam para için bana yalvardı.

She begged him to send her home.

Evine göndermesi için ona yalvardı.

She begged him not to go there.

O, oraya gitmemesi için ona yalvardı.

The criminal begged the judge for mercy.

Suçlu merhamet için yargıca yalvardı.

The boy begged for a new bicycle.

Çocuk yeni bir bisiklet için yalvardı.

She begged me to go with her.

O, onunla gitmem için yalvardı.

He begged me to go with him.

Onunla gitmem için yalvardı.

Mary begged me to go with her.

Mary onunla gitmem için yalvardı.

Tom begged me to go with him.

Tom onunla gitmem için bana yalvardı.

Tom begged me to let him in.

Tom içeri girmesine izin vermem için bana yalvardı.

He begged us to go with him.

Onunla gitmemiz için bize yalvardı.

I begged him to stop using drugs.

Onun uyuşturucu kullanmayı bırakmasını rica ettim.

Tom begged me to take the job.

Tom bana bu işi almam için yalvardı.

Tom begged me not to hurt him.

Tom onu incitmemem için yalvardı.

I begged her not to go there.

Onun oraya gitmemesi için rica ettim.

Tom begged Mary not to say anything.

Tom bir şey söylememesi için Mary'ye yalvardı.

He begged for her to come home.

Eve gelmesi için ona yalvardı.

Jane begged to see my new house.

Jane benim yeni evimi görmek için yalvardı.

The princess begged forgiveness from the emperor.

Prenses imparatordan af diledi.

Tom begged Mary to let him go.

Tom onun gitmesine izin vermesi için Mary'ye yalvardı.

Mary begged Tom not to leave her.

Mary Tom'un onu terk etmemesini rica etti.

Mary begged Tom to take her home.

Mary Tom'dan kendi evine götürmesini rica etti.

I begged my mom to buy some.

Bir miktar satın alması için anneme yalvardım.

Tom begged Mary not to shoot him.

Tom, Mary'ye onu vurmaması için yalvardı.

Tom begged Mary not to do that.

Tom, Mary'ye onu yapmaması için yalvardı.

Mary begged Tom not to do that.

- Mary onu yapmaması için Tom'a yalvardı.
- Mary,Tom'a onu yapmaması için yalvardı.

Tom begged me not to do that.

Tom bana bunu yapmamam için yalvardı.

Tom begged Mary to stop doing that.

Tom, Mary'den bunu durdurmasını diledi.

Tom begged Mary to wait until Monday.

Tom, Mary'den Pazartesi gününe kadar beklemesi istedi.

Mary begged Tom not to lie anymore.

Mary, Tom'un artık yalan söylememesini istedi.

Sami begged Layla to return to Egypt.

Sami, Leyla'ya Mısır'a dönmesi için yalvardı.

I begged Tom to do that carefully.

Tom'a onu dikkatle yapması için yalvardım.

The girl begged her mother to accompany her.

Annesinden kendisine eşlik etmesini rica etti.

Tom begged Mary to give him another chance.

Tom Mary'ye ona bir şans daha vermesini rica etti.

Tom begged me to help him do it.

Tom bana onu yapmasına yardım etmemi rica etti.

Dania begged Fadil not to kill the dog.

Dania, köpeği öldürmemesi için Fadıl'a yalvardı.

Tom begged Mary not to kill his dog.

Tom, Mary'ye köpeğini öldürmemesi için yalvardı.

Mary begged Tom not to hit her anymore.

Mary Tom'a artık ona vurmaması için yalvardı.

Tom begged Mary to help him do that.

Tom, Mary'ye onun onu yapmasına yardım etmesi için yalvardı.

Sami begged Layla for a place to stay.

Sami kalacak bir yer için Leyla'ya yalvardı.

My father begged me to open the door.

Babam kapıyı açmam için bana yalvardı.