Translation of "Appearance" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Appearance" in a sentence and their turkish translations:

Appearance isn't all.

Görünüm her şey değildir.

His appearance deceived me.

Görünüşüne aldandım.

Tom's appearance has changed.

Tom'un görünümü değişti.

Beware of the appearance.

Görünüşe dikkat edin.

- Tom hasn't yet made an appearance.
- Tom hasn't made an appearance yet.

Tom henüz sahneye çıkmadı.

She has a friendly appearance.

O dostça bir görünüme sahiptir.

I'll make an appearance soon.

- Yakında gövde gösterisi yapacağım.
- Yakında kendimi göstereceğim.

Don't judge people by appearance.

İnsanları görünüşle yargılama.

Your sudden appearance surprised me.

Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.

You shouldn't judge by appearance.

Dış görünüşe göre yargılamamalısın.

I find her appearance attractive.

Onun görünümünü çekici bulurum.

Why is appearance so important?

Görünüş neden bu kadar önemli?

Tom's appearance is noticeably different.

Tom'un görünüşü gözle görülür derecede farklıydı.

His appearance led me astray.

Onun görünüşü beni baştan çıkardı.

His appearance animated the party.

- Onun görünmesi partiyi canlandırdı.
- O göründüğünde parti canlandı.

Sami's appearance started to change.

Sami'nin görünümü değişmeye başladı.

Avoid the appearance of evil.

Şeytanın hilesinden sakının.

- I was surprised at his sudden appearance.
- I was surprised by his sudden appearance.

Aniden ortaya çıkmasına şaşırdım.

She was surprised at his appearance.

O onun diş görünüşüne şaşırmıştı.

Your sudden appearance has surprised me.

Senin aniden ortaya çıkışın beni şaşırttı.

She made her appearance around noon.

O öğle saatlerinde ortaya çıktı.

Tom was shocked by Mary's appearance.

Tom Mary'nin görünüşünden şok oldu.

That was Tom's last public appearance.

O, Tom'un son kamu görünümüydü.

I want to change my appearance.

Görünümümü değiştirmek istiyorum.

I was deceived by her appearance.

Onun görünüşüyle aldatıldım.

His sudden appearance surprised us all.

Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.

Don't judge people by their appearance.

İnsanları görünüşlerine göre yargılamayın.

Don't judge someone by their appearance.

Birini görünüşüne göre yargılama.

To all appearance his statement was true.

Görünüşe göre onun durumu gerçekti.

Dick takes after his mother in appearance.

Dick görünüm olarak annesine çekmiş.

He had the appearance of a sportsman.

O bir sporcunun görünüşüne sahipti.

Judging from his appearance, he is sick.

Onun görünüşüne bakılırsa, o hasta.

Don't judge a person by his appearance.

İnsanları dış görünüşüyle yargılamayın.

She takes great pride in her appearance.

O, görünüşüyle pek gurur duyuyor.

Don't judge a man by his appearance.

Bir insanı görünümü ile yargılamayın.

Naoto takes after his father in appearance.

Naoto görünüş olarak babasına benziyor.

You shouldn't judge a man by his appearance.

Bir insanı görünüşü ile yargılamamalısın.

The boy faintly resembled his father in appearance.

Oğlan görünüşte hafifçe babasına benziyordu.

A great man doesn't care about his appearance.

Büyük bir adam görüntüsünü önemsemez.

The prominent psychologist resembles my uncle in appearance.

Tanınmış psikolog görünüşte amcama benziyor.

She cares a lot about her personal appearance.

O kişisel görünüşünü çok umursar.

The hunter explored the appearance of the sky.

Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.

We shouldn't judge people based on their appearance.

İnsanları görünüşlerine bakarak yargılamamalıyız.

You can't know his merits by his appearance.

Onun görünüşüyle yeteneklerini bilemezsin.

You shouldn't judge a person by his appearance.

Bir insanı görünüşüyle yargılamamalısın.

I attach little importance to a person's appearance.

- İnsanların nasıl göründüğüyle pek ilgilenmiyorum.
- İnsanların görünüşlerine pek önem vermiyorum.

Since when do you care about your appearance?

Ne zamandan beri görünüşünü önemsiyorsun?

She was well known for her gothic appearance.

O, gotik görünümüyle iyi tanındı.

You should not judge people by their appearance.

İnsanları dış görünüşlerine göre değerlendirmemelisiniz.

She made her first appearance as a musician.

Müzisyen olarak ilk kez sahneye çıktı.

We should never judge people by their appearance.

İnsanları görünüşlerine göre yargılamamalıyız.

Do you think Tom will make an appearance?

- Tom'un ortaya çıkacağını mı düşünüyorsun?
- Tom'un sahneye çıkacağını mı düşünüyorsun?
- Tom'un kendini göstereceğini mi düşünüyorsun?

96 percent of clients return for every court appearance,

müvekillerin yüzde 99'u mahkemeye geri dönüyorlar,

The appearance of the same pramit structure is astonishing

aynı pramit'e benzer yapının görünmesi şaşkınlık yaratıyor

Judging from her appearance, I think that she's rich.

Onun görünüşüne bakılırsa, onun zengin olduğunu düşünüyorum.

The two brothers are quite unlike in their appearance.

İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.

Their finest moment is their last appearance on stage.

Onların en iyi anı sahnede son görünüşleri.

He is wealthy in appearance but not in reality.

O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir.

Savages fear the appearance of a fierce wild beast.

Barbarlar kızgın vahşi bir hayvanın görünüşünden korkuyorlar.

I can see he is ill by his appearance.

Görünüşünden onun hasta olduğunu anlayabiliyorum.

His appearance and behavior made me ashamed of him.

Onun görünüşü ve davranışı beni ondan utandırdı.

Her first appearance on the stage was in 1969.

İlk kez 1969'da sahneye çıktı.

Despite her appearance, she's actually a distant relative of ours.

Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.

You should not judge a person by his appearance alone.

Bir insanı sadece görünüşü ile yargılamamalısın.

One will be judged by one's appearance first of all.

Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir.

We cannot separate the sheep from the goats by appearance.

Görünüşte koyunları keçilerden ayıramayız.

Judging by his appearance, he seems to be a beggar.

Vaziyetine bakılırsa, bir dilenciye benziyor.

I don't want to be judged just by my appearance.

Ben sadece görünüşüm tarafından yargılanmak istemiyorum.

He was surprised by the sudden appearance of his friend.

Arkadaşının aniden ortaya çıkmasına şaşırdı.

The second appearance of the ghost was on Sunday night.

Hayalet ikinci kez pazar gecesi göründü.

Yoshio resembles his mother in personality and his father in appearance.

Yoshio kişilik olarak annesine ve görünüş olarak babasına benziyor.

The olm is my favourite animal, due to its grotesque appearance.

Olm garip görünümü nedeniyle benim en sevdiğim hayvan.

In both appearance and personality, Tom is exactly like his father.

Hem görünüm hem de kişilik olarak, Tom tam olarak babasına benziyor.

John is brave in appearance, but is in reality a coward.

Jean görünüşte cesur ama gerçekte ödlek biri.

Galaxies are classified by scientists according to their shape and appearance.

Galaksiler bilim adamları tarafından şekil ve görünüşlerine göre sınıflandırılırlar.

Mary was very impressed with the professional appearance of her new outfit.

Beth tamamiyle yeni kıyafetlerinden çok etkilenmiş ve mutlu

Tom, an escaped convict, tried to alter his appearance through plastic surgery.

Kaçak bir mahkum olan Tom, plastik cerrahi yoluyla görünümünü değiştirmeye çalıştı.

His appearance has changed so much that you may well not recognize him.

Onun görünüşü o kadar çok değişti ki sen onu iyi tanımayabilirsin.

In 508BC, the ruler of Athens, Cleisthenes established ostracism to prevent the appearance of a tyrant.

Milattan önce 508 yılında , Atina hükümdarı Kleistenes bir tiran görünümünü önlemek için sürgün kurdu.

- Tom is a good-looking young man.
- Tom is a young man with a pleasant appearance.

Tom yakışıklı bir genç adam.

Going to bed early and waking up early is very good both for your health and appearance.

Erken yatıp kalkmak sağlık ve görünümün için çok yararlıdır.

Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

Yeryüzüne ilk çıkışından beri insanoğlu, bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.

Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.

Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.

- When Tom described me the look of Mary, he "left out" the fact that she is very very fat!
- When Tom described me Mary's appearance, he "left out" the fact that she is very very fat!
- When Tom described me Mary's appearance, he "omitted" the fact that she is very very fat!

Tom bana Mary'nin görünüşünü tanımladığında, onun çok şişman olduğu gerçeğini atladı.