Examples of using "Accordance" in a sentence and their turkish translations:
Kurallara uygun davranmalısın.
Oyunu yeni kurallarına göre oynadık.
Bizim anlaşma uyarınca o bana kişisel sorular sormaya son verdi.
Kahirede Memlük Furusiyya eğitiminden geçmişti.
Faiz oranlarının ödünç alanların iş riskine uygun olarak tespit edildiğini biliyorum.
İki ülke arasındaki bu anlaşmazlıklar, uluslararası hukuka uygun olarak çözülmelidir.
Japonya anayasasına göre imparator, Japon devletinin ve Japon halkının birliğinin sembolüdür.
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.