Examples of using "Zuiden" in a sentence and their turkish translations:
Güneye doğru.
Güneye gidiyorum.
- O güneyden geldi.
- Güneyden geldi.
Güneye gidiyoruz.
Sonra güneye taşındı.
Güneye doğru gitmeliyiz.
Fransa İngiltere'nin güneyindedir.
Uçağımız güneye doğru uçuyor.
Onlar Fransa'nın güneyindendir.
Güneyde çok fazla düşman var.
Kasırga tüm Güney Afrika'yı süpürdü.
Ada Japonya'nın güneyine doğrudur.
Güneylilerin yeniden inşa etmek için hiç parası yoktu.
Sonbaharda birçok kuş güneye göç eder.
Kuzey veya güneyindeyse... ...mevsimler değiştikçe bu denge bozulur.
yani sadece kuzeye, yani sola ya da güneye, yani sağa gidebiliriz.
Benim ülkem Akdeniz'in güneyinde, Kuzey Afrika'da yer alır.
Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.
ama bugün sahra altı Afrika mısır ürünlerine bakarsanız,
Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı
Suchet'e güneydeki Fransız kuvvetlerinin komutasını verdi - çok az kişinin daha uygun olduğu
Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.