Translation of "Woordenboek" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Woordenboek" in a sentence and their turkish translations:

- Heeft u geen woordenboek?
- Hebben jullie geen woordenboek?
- Heb je geen woordenboek?

Bir sözlüğün yok mu?

- Is dit jouw woordenboek?
- Is dit uw woordenboek?

- Senin sözlüğün bu mu?
- Bu sözlük senin mi?

- Heb je een woordenboek?
- Hebt u een woordenboek?

Bir sözlüğün var mı?

- Waar is jouw woordenboek?
- Waar is uw woordenboek?

Sözlüğün nerede?

- Gebruik gerust mijn woordenboek.
- Gebruikt u gerust mijn woordenboek.

Lütfen sözlüğümü kullanmaya çekinme.

- Wiens woordenboek is dit?
- Van wie is dit woordenboek?

Bu kimin sözlüğü?

- Dit is Toms woordenboek.
- Dit is Tom zijn woordenboek.

Bu, Tom'un sözlüğü.

- Dat is Tom zijn woordenboek.
- Dat is Toms woordenboek.

Bu Tom'un sözlüğü.

- Welk woordenboek gebruik je vaak?
- Welk woordenboek gebruikt u vaak?
- Welk woordenboek gebruiken jullie vaak?

- Genellikle hangi sözlüğü kullanıyorsunuz?
- Genellikle hangi sözlüğü kullanıyorsun?

- Ge kunt mijn woordenboek gebruiken.
- Je kan mijn woordenboek gebruiken.
- U kunt mijn woordenboek gebruiken.

Benim sözlüğümü kullanabilirsiniz.

- Is dat niet jouw woordenboek?
- Is dat niet uw woordenboek?
- Is dat niet jullie woordenboek?

O, sizin sözlük değil mi?

- Mag ik je woordenboek even?
- Kan ik je woordenboek gebruiken?
- Mag ik je woordenboek gebruiken?

- Ben senin sözlüğünü kullanabilir miyim?
- Sözlüğünüzü kullanabilir miyim?

- Heb je een Engels woordenboek?
- Hebben jullie een Engels woordenboek?
- Hebt u een Engels woordenboek?

- Bir İngilizce sözlüğün var mı?
- İngilizce bir sözlüğün var mı?

- Heb je een woordenboek gekocht?
- Hebben jullie een woordenboek gekocht?
- Heeft u een woordenboek gekocht?

Bir sözlük aldın mı?

- Mag ik jouw woordenboek lenen?
- Mag ik uw woordenboek lenen?

Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?

- Mag ik jouw woordenboek gebruiken?
- Mag ik uw woordenboek gebruiken?

Sözlüğünü kullanabilir miyim?

- Kan ik jouw woordenboek lenen?
- Kan ik uw woordenboek lenen?

Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?

- Mag ik dit woordenboek lenen?
- Kan ik dit woordenboek lenen?

- Bu sözlüğü ödünç alabilir miyim?
- Bu sözlüğü alabilir miyim?

Het is een woordenboek.

O bir sözlük.

Dat is mijn woordenboek.

- O benim sözlüğüm.
- O benim sözlüğümdür.

Het woordenboek is bij.

Bu sözlük güncel.

Breng me het woordenboek.

Bana sözlüğü getir.

Dit woordenboek is goed.

Bu sözlük güzel.

Ik heb een woordenboek.

- Benim bir sözlüğüm var.
- Bir sözlüğüm var.

Hebben ze een woordenboek?

Onların bir sözlüğü var mı?

Heeft Emily een woordenboek?

Emily'nin sözlüğü var mı?

Ik wil dit woordenboek.

Bu sözlüğü istiyorum.

Dit is mijn woordenboek.

- Bu benim sözlük.
- Bu benim sözlüğüm.

Dit woordenboek is duur.

Bu sözlük pahalıdır.

Hij gebruikte het woordenboek.

O, sözlüğü kullandı.

Heeft Tom een woordenboek?

Tom'un sözlüğü var mı?

Tom gebruikte het woordenboek.

Tom sözlüğü kullandı.

Het is mijn woordenboek.

O benim sözlüğüm.

Mijn woordenboek is thuis.

Benim sözlüğüm evde.

Dat is geen woordenboek.

O bir sözlük değil.

Ik kocht een woordenboek.

Bir sözlük aldım.

Waar is het woordenboek?

Sözlük nerede?

U zoekt het woordenboek.

Sözlüğü arıyorsun.

- Iedereen mag dit woordenboek gebruiken.
- Iedereen mag van dit woordenboek gebruikmaken.

Bu sözlüğü herhangi biri kullanabilir.

- Hij wil zich een nieuw woordenboek aanschaffen.
- Hij wil een nieuw woordenboek aanschaffen.
- Hij wil een nieuw woordenboek kopen.

Yeni bir sözlük almak istiyor.

- Heb je een Duits-Russisch woordenboek?
- Heeft u een Duits-Russisch woordenboek?

Almanca-Rusça sözlüğün var mı?

Hou het woordenboek bij je.

Sözlüğü yanında bulundur.

Mijn woordenboek is erg handig.

Benim sözlüğüm çok faydalıdır.

Ik heb precies hetzelfde woordenboek.

Ben tamamen aynı sözlüğe sahibim.

Ja, dit is mijn woordenboek.

Evet, bu benim sözlüğüm.

Dit woordenboek is van mij.

Bu sözlük benimki.

Dit is Laurie haar woordenboek.

Bu, Laurie'nin sözlüğü.

Ik wil mijn woordenboek terug.

Sözlüğümü geri istiyorum.

Ik heb een woordenboek nodig.

Bir sözlüğe ihtiyacım var.

Hij is een lopend woordenboek.

Ona ayaklı sözlük derler.

Dit woordenboek is niet goed.

Bu sözlük iyi değil.

Heb je een Frans woordenboek?

- Fransızca bir sözlüğün var mı?
- Fransızca sözlüğün var mı?

Zij kocht ook het woordenboek.

- O da sözlük aldı.
- O da sözlük satın aldı.

Dat woordenboek is van mij.

O sözlük benim.

Dit woordenboek is volstrekt nutteloos.

Bu sözlük tamamen yararsız.

Zij gaf het woordenboek terug.

Sözlüğü geri verdi.

Wiens woordenboek ligt op tafel?

- Masanın üzerindeki kimin sözlüğü?
- Masanın üstündeki kimin sözlüğü?
- Masadaki sözlük kimin?

Ik moet het woordenboek gebruiken.

Sözlüğü kullanmak zorundayım.

Zij kocht ook dat woordenboek.

O, o sözlüğü de satın aldı.

Ik wil dit woordenboek kopen.

Ben bu sözlüğü satın almak istiyorum.

Een woordenboek legt woorden uit.

Bir sözlük sözcükleri açıklar.

Hij kocht mij een woordenboek.

Tom bana bir sözlük aldı.

Tom kocht ook een woordenboek.

Tom da bir sözlük aldı.

Tom gaf me een woordenboek.

Tom bana bir sözlük verdi.

Tom kocht Maria een woordenboek.

Tom Mary'ye bir sözlük aldı.

- Hij wil zich een nieuw woordenboek aanschaffen.
- Hij wil een nieuw woordenboek aanschaffen.

Yeni bir sözlük almak istiyor.

Zoek het op in je woordenboek.

Sözlüğünde ona bak.

Hij gebruikt hetzelfde woordenboek als ik.

Benim kullandığım sözlüğün aynısını kullanır.

Kun je mij je woordenboek lenen?

Bana sözlüğünü ödünç verir misin?

Ik gaf mijn zus een woordenboek.

Kız kardeşime bir sözlük verdim.

Het woordenboek ligt op het bureau.

Sözlük masanın üstünde.

Mag ik je woordenboek even gebruiken?

Sözlüğünü bir dakikalığına kullanabilir miyim?

Ik heb een goed woordenboek nodig.

İyi bir sözlüğe ihtiyacım var.

Heb je een Engels-Vietnamees woordenboek.

İngilizce-Vietnamca sözlüğün var mı?

Tom kocht een Japans-Chinees woordenboek.

Tom bir Japonca-Çince sözlük satın aldı.

Waarom kocht je zo'n duur woordenboek?

Neden bu kadar pahalı bir sözlük aldın?

Hij raadde me dit woordenboek aan.

O bana bu sözlüğü tavsiye etti.

Tom gaf Maria een Frans woordenboek.

Tom Mary'ye Fransızca bir sözlük verdi.

Tom kocht een Chinees-Japans woordenboek.

Tom bir Çince-Japonca sözlüğü aldı.

Ik heb haar haar woordenboek teruggegeven.

Ona sözlüğünü geri verdim.

Tom gaf me een Frans woordenboek.

Tom bana bir Fransızca sözlük verdi.

Niet elke student heeft een woordenboek.

Her öğrencinin bir sözlüğü yok.

Waarom kocht je dat duur woordenboek?

Neden bu pahalı sözlüğü aldın?

Ik heb dit woordenboek ook gekocht.

Ben de bu sözlüğü satın aldım.

Ik heb een betere woordenboek nodig.

Daha iyi bir sözlüğe ihtiyacım var.

Ik zal je dit woordenboek lenen.

Bu sözlüğü sana ödünç vereceğim.

Dit woordenboek is van mijn zus.

Bu sözlük benim kız kardeşimindir.

Je mag altijd mijn woordenboek gebruiken.

Sözlüğümü her zaman kullanabilirsin.