Translation of "Nat" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Nat" in a sentence and their turkish translations:

- Waarom ben je nat?
- Waarom bent u nat?
- Waarom zijn jullie nat?

Neden ıslaksın?

Je bent nat.

Islaksın.

Tom is nat.

Tom ıslak.

Ik ben nat.

Islağım.

Ik word nat.

Ben ıslanıyorum.

De wanden worden nat,

duvarın nemlendiğini görseniz

Mijn broek is nat.

Benim pantolon ıslak.

Mijn kat is nat.

Kedim ıslaktır.

De kat is nat.

Kedi ıslak.

De handdoek is nat.

Havlu ıslak.

Gelukkig werd niemand nat.

İyi ki kimse ıslanmadı.

Ze heeft nat haar.

Saçı ıslak.

De honden zijn nat.

Köpekler ıslak.

Mijn haar is nat.

Saçım ıslak.

Toms voeten werden nat.

Tom'un ayakları ıslandı.

Waarom is iedereen nat?

Neden herkes ıslak?

Waarom is Tom nat?

Tom neden ıslak?

Mijn sokken zijn nat.

Çoraplarım ıslak.

Katten zijn niet graag nat.

Kediler ıslak olmaktan hoşlanmazlar.

De grond is heel nat.

- Yer çok ıslak.
- Zemin çok ıslak.

Ik ben door en door nat.

İliklerime kadar ıslandım.

Mijn kat wordt niet graag nat.

Kedim ıslanmayı sevmez.

Na de bui waren de stoepen nat.

Yağmurdan sonra kaldırımlar ıslaktı.

Hij maakte de handdoek nat met water.

O, havluyu suyla ıslattı.

Waarom doe je dat? Je maakt mijn shirt nat!

Bunu neden yapıyorsun? Gömleğimi ıslatıyorsun!

Als je ijs wilt smelten, moet je het nat maken,

Buz küpünü eritmek istiyorsanız, ıslatmanız gerekir,

Zonder uw regenjas was ik door en door nat geweest.

Eğer yağmurluğunuz olmasaydı, iliklerime kadar sırılsıklam olacaktım.

Ik kwam in een regenbui terecht en ben nat geworden.

Yağmura yakalandım ve ıslandım.

Tom rolde zijn broekspijpen op, zodat ze niet nat konden worden.

Tom, paçaları ıslanmasın diye onları sıvadı.

De kat heeft graag vis, maar maakt niet graag zijn poten nat.

Kedi balık ister ama patilerini ıslatmak istemez.