Examples of using "Pistool" in a sentence and their turkish translations:
Onun bir silahı var.
Bir silahım var.
Sami, 9 mm'lik bir tabanca taşıyordu.
- Silahın olduğunu biliyorum.
- Silahınızın olduğunu biliyorum.
Silahı masanın üzerine koy.
Polis silahını adama doğrulttu.
Silahtan kurtul.
Silahını bırak.
Gerçekten bir silahım yok.
Tom silahını Mary'ye doğrulttu.
Tom, Mary'ye bir silahı olduğunu söyledi.