Examples of using "Perron" in a sentence and their turkish translations:
Boston için hangi platform?
Tom, Westminster Metro İstasyonunda platformda durdu.
Şaşırmışken tren platformunda yürümek çok tehlikelidir.
Az sonra Boston trenine binmek zorunda olacağının farkında olan Tom, peronda Meryem'e tutkuyla sarıldı.