Examples of using "Leef" in a sentence and their turkish translations:
Yaşa.
Yaşa!
Özgürlük mutluluktur.
- Yaşa ve öğren.
- Yaşayın ve öğrenin.
Yaşayabiliyorken yaşa.
Ayağını yorganına göre uzat.
Hayalimi yaşıyorum.
Tek yaşamayı sevmiyorum.
Ben bu gezegende yaşıyorum.
Ben yemek için yaşarım.
- Bir kabarcık içinde yaşıyorum.
- Kendi kabuğumda yaşıyorum.
Bir buçuk ciğerle yaşıyorum.
Ben günden güne yaşıyorum.
Ben Sakura gezegeninde yaşıyorum
Hâlâ hayattayım.
- Ben elden ağıza yaşıyorum.
- Ben zar zor geçiniyorum.
Yaşamak için çalışın, çalışmak için yaşamayın.
100 yaşına kadar yaşarsam 2103'te de hayatta olacağım.
Herhangi bir yaşam belirtisi vermememe rağmen hayattayım.
Ben yaşamak için çalışırım ama çalışmak için yaşamam.
Önlerinde çok zor bir yol var. Ama stratejileri böyle. Hızlı yaşa, genç öl.